Onu Altınoluk'un Yağcılar sahilinde tanıdım. 10 yaşında ya vardı ya yoktu... Başında oyalı yemenisi, ayağında şalvarı, denize nazire yapan masmavi gözleri, oralara neden 'Türkiye'nin oksijen çadırı' denildiğini kanıtlayan kırmızı yanakları ile Kaz Dağları'nın efsane masalı Sarıkız'ın ete kemiğe bürünmüş hali gibiydi.
Elindeki çantadan çıkardığı o mis kokulu kekikleri, naneleri, ada çaylarını satıyordu sahildekilere... Evimiz, dağ kekiği dolu olmasına rağmen çağırdım yanıma. Adını öğrendim önce. Gülbeyaz'mış... Bir isim, bu akça pakça köy kızına bu kadar mı yaraşır?
Dağ köylerinden birinde ailesiyle yaşıyormuş. Okuyormuş da üstelik. Yazları, annesiyle birlikte sahile inip o birbirinden şifalı otları satarak aile bütçesine katkıda bulunuyormuş.
Sohbetten sonra sıra geldi alışverişe... İhtiyacım yok aslında ama içimden elindekilerin hepsini almak geliyor. İstiyorum ki, malları bitirip bir an önce o güneşin alnında dolaşmaktan kurtulsun. Ama orada bulunmaktan, turistlere mal satmaktan, onlarla sohbet etmekten keyif aldığını fark ediyor ve vazgeçiyorum. Kendimce Gülbeyaz'a jest yapacağım ya, tanesi 1 lira olan kekiklerden iki torba alıp eline 5 lira sıkıştırıyorum, 'Hesap tamam' diyerek... O anda yüzü asılıyor küçük kızın... "Olmaz" diyor. Önüme dört torba kekik ve nane koyup "6 paketi 5 lira abi" diyerek, arkasını dönüp uzaklaşıyor. Utancımla baş başa kalıyorum. Belli ki gözü tok ailesi, ona ilk olarak helal ve haramı öğretmiş. 'Karşılıksız para almayacaksın' diye sıkı sıkı tembihlemiş. Pek çoğumuzun yerde görünce eğilip almaya tenezzül etmediğimiz o madeni paralar onlar için belki 'hayati' önemde ama 'onuruyla yaşamanın' parayla ölçülecek bir karşılığı yok 10 yaşındaki Gülbeyaz ve ailesi için...
Yarım saat sonra bu kez annesi ile beraber geçiyorlar önümüzden. Eşim, böyle bir evlat yetiştirdiği için teşekkür ediyor annesine... Ben, köşemde kullanmak için fotoğraflarını çekmek istiyorum Gülbeyaz'ın... Annesi izin vermiyor. Aklıma, çocuklarını PR (reklam) çalışmalarında fütursuzca kullanan bazı ünlü anneler geliyor. Köylü aileye duyduğum hayranlık bir kat daha artıyor. Köşemde ne yazık ki fotoğrafı yok... Ama hayalinizde sarı saçlı, mavi gözlü, pembe yanaklı bir melek canlandırın. Giderek kirlenen dünyamıza yeniden masumiyeti, dürüstlüğü, tevazuyu indirmekle görevli bir melek... Kod adı, Gülbeyaz olan...