Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Çocuğun aklını çelmek...

Televizyonda bir tekstil firmasının çocuklar için özel ürettiği kreasyonu tanıtan bir reklam dönmeye başladı. Reklamda 'tarzı olan' çocuktan büyük bir övgü ile söz ediliyor.
Peki neymiş çocuğun tarzı?
Teyzelerinin elini öpmesi, ama başına koymaması... Okula kocaman güneş gözlükleri ile gitmesi... Ceketinin bir kolunu giymesi, diğerini serbest bırakması...
Belli ki reklam, çocukları marka bağımlısı yapmak, aralarında giyim-kuşam konusunda çetin bir rekabet oluşturmak için 'özenle' kurgulanmış. Peki çocuklara 'rol model' olarak sunulan minik delikanlının yaptığı ne?
Teyzelerinin elini Birmingham Sarayı'ndaki İngiliz lordları gibi öpmek... İyi de el öpüp başa koymak bizim geleneğimizde küçüklerin büyüklerine gösterdikleri saygının ve minnetin ifadesi değil mi? Ya tek kollu ceket giymeye ne demeli? Bu 'tarz' saplantısı yüzünden okullar hırpani kılıklıların şov alanı olmadı mı?
Okul çıkışlarında rastlıyorum: Delikanlı, gömleğinin bir ucunu pantolonunun içine sokmuş, diğer tarafını dışarı salmış... Kravatı tutup başına bağlamış... Bu mudur tarz?
Evet, çocuklarımızın 'tek tip' hale gelmesi de zararlı tabii ama 'moda' ve 'tarz' adı altında onların beyinlerini yıkayıp gözü kara bir tüketime özendirmek amacıyla ruhlarını ve aile bütçelerini sömürmeye çalışmak da ne oluyor?
Özellikle okullarda kılık kıyafetin serbest bırakılmasının ardından bu tür 'tarz rekabetine' sürüklenen dar gelirli çocukların nasıl bir ruh haline bürüneceğini varın siz hesaplayın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA