Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kertenkele farkı

Kertenkele dizisini 'İslam'a ve din görevlilerine saldırı' olarak yorumlayanlar, son bölümdeki vaaz sahnesini izlemişlerse azıcık utanıp pişman olmuşlar mıdır acaba?
Mecburiyetten imam kılığına bürünen azılı hırsız Kertenkele, cemaate vaaz vermek zorunda kalınca, şair Sezai Karakoç'un o muhteşem 'Çocukluğumuz' şiirini açıp okur. Hem o gözyaşı döker, hem her biri kendi çocukluğuna dönen cami cemaati... Şöyle der Karakoç şiirinde:
'Annem gizli gizli ağlardı, dilinde Yunus/ Ağaçlar ağlardı, gök koyulaşırdı, güneş ve ay mahpus/ Babamın uzun kış geceleri hazırladığı cenklerde/ Binmiş gelirdi Ali bir kırata/ Ali ve at, gelip kurtarırdı bizi darağacından/ Asya'da, Afrika'da, geçmişte, gelecekte/ Biz o atın tozuna kapanır ağlardık/ Güneş kaçardı, ay düşerdi, yıldızlar büyürdü/ Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü/ Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman/ Ali olmaktan bir sedef her çocukta...'
Kimsenin inancı yüzünden ötekileştirilmediği yeni bir dünyayı kurmaya çalışırken, nasıl da iyi geldi Kertenkele'nin şiiri... Keşke Kertenkele'yi önyargı ya da siyasi menfaat yüzünden acımasızca eleştirenler, hutbelerde ve vaazlarda gönüllere şiirle'ulaşmayı akıl edebilselerdi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA