Ne yalan söyleyeyim, Huysuz'u (Seyfi Dursunoğlu) özlemişim. Sahneye çıkarken titreyip bir de numaradan tökezleyince nasıl da yüreğimizi ağzımıza getirdi. "83 yaşındayım, idare edin artık" diye bizi bir güzel kandırdıktan sonra, ceketini fırlatıp hoplaya zıplaya 'Katina'nın elinde makası'nı söyleyince nasıl da 'Oh' çekip mutlu olduk. İşte şovmenlik böyle bir şey. Seyirciyi her daim şaşırtacaksın.
Nükhet Duru, Huysuz'un takılmalarını kaldırabilecek olgunluktaki ender sanatçılarımızdan. İlk programda hem sempatikti, hem de dozu çok iyi tutturdu. Yeni jüri üyesi Ümit Erdim'e gelince: Şişmanken daha mı sevimliydi ne? Sunucu Murat Başoğlu ise bu programın olmazsa olmazı olduğunu yine kanıtladı. Programın en iyi bölümü ise özenle hazırlanmış açılış seremonisiydi.
İlk gecenin heyecanından olsa gerek, yarışmacı performanslarını yeterli bulmadım. Hele geçmiş programların görüntüleri ekrana düştüğünde aradaki fark ayan beyan ortaya çıktı. Biraz Demet Tuncer (Dilber Ay) biraz Berrin Keklikler (Hadise), azıcık da Eser Eyüboğlu (Teoman), gerisi ı-ıh...