Survivor'daki tuhaflığı üç hafta önce fark etmiştim. Kahvaltı ödülünü kazanan Gönüllüler takımından Begüm sitem ediyordu, "Sadece iki parça ekmek yiyebildim. Bazılarından fırsat kalmadı" diye... Begüm bunları anlatırken, sofrada Turabi'nin ekmek dilimlerini bütün bütün ağzına tıkması ekrana getiriliyordu.
Bu hafta olay iyice 'krize' dönüştü. Sahra, Nadya'yı 'hakkından fazla köfte yemekle' suçladı. Sahra'nın iddiasına göre, herkesin sekiz köfte hakkı varken, Nadya'nın tabağında dokuz, elinde ise bir köfte vardı. Sahra, arkadaşlarıyla sohbeti esnasında bu durumu gündeme getirip isyan etti. Olay, Nadya'nın kulağına gitti. O da gelip, arkasından konuşmakla suçladığı Sahra'ya hesap sordu. Tartışma, kavga sınırlarında dolaşıp durdu.
Ortada ciddi bir hata var.
Yemek ödüllerinin 'her yarışmacının tabağına önceden eşit olarak bölüştürülüp öyle servis edilmesi' gerekir.
Zira o adada insanlar ciddi şekilde açlık çekiyor. Parmak kadar balığın kılçıkları arasındaki et zerreciklerini kemirecek kadar muhtaç durumdalar.
Bir avuç pirinç ile üç gün doymaya çalışıyorlar. Bu durumda bir tek köfte bile 'nimetten öte' bir anlam kazanıyor.
Peki neden yemekler masanın ortasına yerleştirilip yarışmacıların 'yağmalaması' bekleniyor?
Bunun çeşitli nedenleri olabilir.
Aklıma getirmek istemediğim ilk neden şu: Bu paylaşım kavgası, yarışmada başlı başına bir drama kaynağı yaratıp en azından programın 20 dakikasını kurtarabiliyor.
Ama benim tanıdığım Acun Ilıcalı, sırf reytinge odaklanan böyle çirkin bir uygulamaya asla prim vermez.
Aklıma gelen ikinci sebep ise şöyle: Malum; yemek ödülleri, bir mutfak gereçleri firmasının reklam ve sponsorluk şemsiyesi altında gerçekleştiriliyor.
Onlar da servis gereçlerinin daha çok göze batması, yemek sahnelerinin daha fazla ekranda kalabilmesi için 'ortak servis' talep etmiş olabilirler.
Sebebi her ne olursa olsun; hak geçmesi, başkasının rızkına mani olmak, hatta onu gasp etmek gibi her şeyden önce 'günaha yol açan' böyle bir uygulamanın hemen sonlandırılması gerekiyor.