Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Deney hayvanı değilim!

35 yılını bu meslekte geçirmiş biri olarak yayıncılıkta reklamın ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok iyi bilirim. Bugün kumandanızda onlarca kanal, yüzlerce program varsa, sinema filmlerini vizyona girdikten üç ay sonra izleyebiliyorsanız, en önemli maçları ev konforunda yaşayabiliyorsanız; bu tamamen reklam ve sponsor gelirleri sayesindedir. Reklam olmazsa, televizyon da olmaz. Bu nedenle 'Öff bu reklam kuşaklarından da çok sıkıldık' demek, her ne kadar anlık bir seyirci refleksiyse de elinde kumanda aleti tutan bir izleyici nezdinde mantıken bir geçerliliği yoktur. Amaaaaa....
Salı gecesi geç saatlerde Show TV'deki Gece Treni filmini izlerken bu konudaki tüm hoşgörümü ve iyi niyetimi kaybettim. Kendimi bir laboratuvarda hapsedilmiş kobay (deney faresi) gibi hissettim.

REKLAM DEĞİL, ÇİN İŞKENCESİ!
Hani şu dizilerin, filmlerin son 10 saniyesi öncesinde ekrana gelen ve artık alıştığımız(!) o reklam kuşakları var ya, işte onlardan biri yayına girdi. Filmin tüm anlamı, o 10 saniyelik final sahnesine bağlı olduğu için ister istemez kumanda aletimi sehpaya bırakıp reklam kuşağının bitmesini beklemeye koyuldum. Ama reklam kuşağı değil, sanki Çin işkencesi gibiydi.
Çin işkencesi nedir? Ağzından gizli bilgiler alınmak istenen tutuklu, sırt üstü bir musluğun altına yatırılır. Başının üzerinde uzun aralıklarla 'tıp, tıp' diye damlatan bir musluk vardır. Su damlası, o kişinin alnına her düştüğünde sanki kafasına demir sopayla vurulmuş gibi hisseder. Ama en kötüsü, damlanın çarptığı an değildir. Ne zaman düşeceğini beklerken geçen o sinir bozucu süredir. Ben de işte aynen öyle hissettim.
Bir ağda bandı reklamı, hemen arkasından bir topuk törpüleme aleti reklamı... Biri bitiyor, hemen arkasından diğeri başlıyor... Biri beş, diğeri tam dört kez ardı ardına ekrana geldi. Yani reklam yayınlamadılar da sanki o iki markayı canlı canlı beynime mıhlamaya kalkıştılar.

AYNI REKLAMI BEŞ KEZ İZLETMEK
Yahu bununla ilgili bir reklam yayın yönetmeliği yok mu? Aynı reklam art arda aynı kuşakta kaç kez yayınlanabilir? Örneğin, bir reklamda aynı kelimeyi arka arkaya üçten fazla kullanmak yasaktır. Çünkü bu, izleyiciyi şartlı reflekse bağlamak üzere, Pavlov'un köpeklerine reva gördüğünden farklı bir uygulama değildir. Peki aynı reklamı yedi dakika içinde beş kez izletmek?
Buradan tüm ekran başı işkencesine maruz kalanlar adına haykırıyorum: Ben kobay değilim!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA