Geçen hafta unutulmaz dizilerden yola çıkarak 'Bir dizi istiyorum' başlığıyla fantezi bir yazı kaleme almıştım. Okurumuz Faruk Yılmaz Sakarya ise işin fantezi kısmını aşıp son derece gerçekçi bir yorumda bulunmuş:
"Selamlar Yüksel Bey, hepimiz bir dizi istiyoruz, sizin gibi. İçinde silah, kan, ağa, aşiret olmayan, gözlerinden ateşler saçarak öldürücü bir yüz ifadesiyle dişlerinin arasından konuşan insanların olmadığı, herkesin birbirine düşman ya da yatak arkadaşı olarak bakmadığı dizileri özlüyoruz biz de. Açık konuşayım; Aşk-ı Memnu'yu da, Ezel'i de, Kurtlar Vadisi'ni de benzer sebeplerden dolayı bir bölüm bile izlemedim. Adını yazdığınız diğer diziler için size katılıyorum. Seksenler, Güzel Köylü gibi dizilerle idare ediyoruz, Sevdaluk'tan bu yana.
Asıl söylemek istediğim ise başkaydı; günümüz dizi sektörünün böyle bir derdi yok. Diziyi yapıyorlar, tutarsa ekmeğini yiyorlar, tutmazsa riske girmeden hemen yayından kaldırıp başka diziler çekmeye başlıyorlar. Süper Baba, Çocuklar Duymasın, İkinci Bahar ve diğerleri bugün yayına girselerdi, beşinci haftayı görmeden yayından kalkardı. Evlilikler gibi, günümüz dizileri de seyirciyi kazanmak için gereken süreyi beklemeyi bilmiyor.
Olmuşsa zaten oluyor, olmamışsa boşanıyor, yayından kaldırılıyor. Sizin adını yazdığınız dizilerin çoğu seyirciyi kazanana kadar beklemesini bilen diziler. Yayından kalkınca ardından üzüldüğünüz birçok diziye bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İşlerinizde kolaylıklar dileklerimle..."