Ramazan, hayırlı bir ay olmasının yanı sıra bereketini de beraberinde getirir. Özellikle ürün ve hizmetlerin pazarlanması konusunda mübarek Ramazan'ı konsept olarak kullanıp karlarını artırmak isteyenler, televizyon reklamlarına sarılır.
Öyle ki, elin Amerikalı'sının ürettiği gazlı içecek olmadan iftar sofrası kurmak caiz değildir!
Komposto yerine sofraya İngiliz usülü soğuk çay koydurmak isteyen firma ise yaşlı teyzeden umudunu kesince, Ramazan davulu ritmi üzerine Ceza'dan rap şarkı okutur.
Sevgili İbrahim Tatlıses ağabeyimizin deyişiyle, "Allah Ceza'nızı verecek!"
Latife bir yana, insanın içini sıcacık yapan, tüylerini ayağa kaldıran, yüreğini titreten Ramazan konseptli reklamlar da yok değil. Bunlardan sonuncusu, bir GSM şirketine ait. Reklamın kahramanı bir köy öğretmeni. Bizim Çalıkuşu, tayin olduğu köyde yalnız başına son derece mütevazı bir iftar sofrası hazırlayıp,fotoğrafını 'Bugün de böyle' başlığıyla sosyal medyada paylaşır. Dışarı çıktığında ise onu bir sürpriz beklemektedir.
Köy ahalisi okulun önünde hep birlikte bir iftar sofrası kurmuştur. Beraberce oruçlarını açarlar. Masada bulunan bir teyze ile öğretmen arasında şu diyalog geçer:
TEYZE: 'Bugün de böyle' yazarken de'yi ayrı yazmışsın.
ÖĞRETMEN: De ayrı yazılır zaten...
TEYZE: Ramazan'da ayrılık mı olurmuş a öğretmen kızım?
Reklam, mesaj yüklü... Öyle kısa mesaj filan da değil, adamakıllı mesaj katarı düzmüşler.
Ben bu reklamı daha da bir hayra yordum. Sanki siyasilere gönderilmiş gibi. Bana soracak olursanız, koalisyon görüşmelerinin mübarek Ramazan ayına denk gelmesi ilahi bir işaret. Çünkü bu ay, uzlaşmanın, anlaşmanın, affetmenin, hoşgörünün ayı. Haydi kurun bir hükümet, hayırlısıyla. Dil bilgisi kuralları gibi siyasetin yerleşik kurallarını, tabularını da alt üst edin. Ramazan'da ayrılık mı olurmuş?
