Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kırgın Çiçekler yüreklere dokundu

Bizim sektörde bu jargon sıkça kullanılır: 'Yüreklere dokunan dizi...' Peki ne demek yüreğe dokunmak? Geniş bir kitlenin hislerini harekete geçirmek, onlara dizi izlediklerini unutturup sanki hayatın tam ortasına bir gizli kamera konulmuş gibi hissettirmek, izleyenin kendisini oradaki bir ya da birkaç karakterle özdeşleştirmesini sağlamak, onun hayatına ayna tutmak, sık sık 'Ayy hakikaten yaa' dedirtmek... atv'nin yeni dizisi Kırgın Çiçekler işte öyle bir dizi...

SÖYLENEMEYENLER
Bizim memlekette konuşmaktan utandığımız konulardan biridir ensest ve aile içi cinsel istismar. Pek çok insan, muhatap olduğu bu büyük acıyı yıllarca yüreğinin kuytu köşelerine iteklemekle geçirir zamanını. Hele o 'baba' ya da 'ağabey' üvey olarak sonradan girmişse ailenin hayatına, o zaman acılar katmerlenir.
Kırgın Çiçekler'de bir anne var, kendinden beş yaş küçük bir erkekle evlenmiş. Adam, kadının yetişkin kızına sürekli cinsel tacizde bulunuyor. Anne korkak, anne bencil... Yaraya neşter vurup cerahati akıtmak yerine, kızını devletin yurtlarından birine veriyor. Ondan sonra dramın ikinci perdesi başlıyor.
Yurda verilen, anne-baba sevgisinden, şefkatinden yoksun gençlerin, hele bir de başlarında umursamaz yöneticiler varsa nasıl yalpaladıkları, hayat okyanusunda nasıl durmadan su aldıkları ve alabora oldukları anlatılıyor dizide. Gençlerin marka bağımlılığı, ekonomik makas açıldıkça ortaya çıkan sınıf çatışmaları derken gerçek hayatın tam orta yerinden bir kesit çıkıyor karşımıza... Yıllarca görmek istemediğimiz için başımızı çevirdiğimiz ne varsa bir bir dökülüyor orta yere...

İŞTE İZLEYİCİ NOTU
Ben lafı fazla uzatmak yerine sözü okurumuz Ayşe Şenel'e bırakayım.
Galiba diziyi en güzel o anlatacak sizlere: "Sayın Aytuğ, herhalde uzun zamandır böyle yüreğime yüreğime dokunan bir başka dizi daha olmamıştır. Evet, güzel yaz dizileri var ama onlar daha çok masal arayan ergenlere yönelik diziler. Onları da beğenerek ve eğlenerek izliyoruz. Fakat bu Kırgın Çiçekler yüreğimizi dağladı geçti. Konuşmalar, insanlar, yaşantılar o kadar gerçek ki, sanki içinde biz de varız.
Bu diziyi izlerken o kadar içindeydik ki, herhalde gençlerimiz de epeyce empati yapmışlardır diye düşünüyorum. Oyuncuların belki de çoğunu yeni görüyoruz ama konuya kendimizi öyle bir kaptırmışız ki, gözümüz ünlü birini aramadı bile. Hep 'biz' olarak yazdım çünkü 13 yaşındaki kızımla gözlerimiz dolu dolu izledik. Duygu sömürüsü olmadan konuların üstüne basa basa bize her dakikasını izlettirmeyi başardılar. Emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum. Başarıları daim olsun, saygılar..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA