Midilli Adası şu anda bulunduğum Küçükkuyu'dan 'bir avaz' uzaklıkta... Suriyeli mülteciler, adaya ulaşmanın binbir yolunu deniyor. Ve ne yazık ki, çoğu ya boğuluyor ya da ele geçip memleketlerine geri gönderiliyor.
Geçenlerde ağabeyim Serdar, Küçükkuyu limanında sabah çok erken saatte bizim kayığın bakımlarını yaparken birkaç 'şüphelinin' mendirekte dolaştığını görmüş. Bir süre sonra Sahil Güvenlik grubunun komutanı, iki askeriyle birlikte onları tutuklamış. Mültecilerin tutuklandıkları liman aynı zamanda Sahil Güvenlik karakolu.... Ağabeyim, hayretle komutana sormuş: "Yahu bu nasıl bir cesarettir? Sizin 50 metre uzağınızda bu işi nasıl yapıyorlar?"
Komutan acı acı gülümsemiş: "O da bir şey mi; az önce bizden onları karşıya geçirmemizi istediler."
Şu çaresizliğe bakar mısınız? Kim bilir geride nasıl çekilmez bir hayat ve nice ölüm korkusu bıraktılar ki, Sahil Güvenlik botuyla Midilli'ye iltica etmeyi düşünecek hale geldiler... Allah yardımcıları olsun... Hem mültecilerin, hem de vicdanları ile görevleri arasında en doğru olanı bulmaya çalışan kahraman askerlerimizin...