Okurumuz Murat Mutlu, 'Adı Mutluluk' dizisinde anlatılanların, gerçek yaşamla büyük tezat oluşturduğu görüşünde:
"Merhaba Yüksel Bey, size televizyonda reyting rekorları kırmasına rağmen basında fazla yer almayan 'Adı Mutluluk' isimli diziden bahsedeceğim. Amerikan filmlerinde gördüğümüz üniversite gençliği bu diziye mantık hatalarıyla uyarlanmaya çalışılmış. Diziyi seyrederken 'Yok artık, bu da olmaz' diyeceğiniz her şey var. Yaz ortasında açık olan bu üniversiteye kayıt olmak için LYS ya da YGS'ye girmeniz gerekmiyor. Cebinizde beş kuruşunuz olmasa bile yurtta iki kişilik kral dairesinde kalabilirsiniz, hatta ilk tanıştığınız kız size en pahalısından son model akıllı telefonunu hediye edebilir. Niye aksilik yaptığı belli olmayan yaşlılarla sessiz sinema oynayarak diyalog kurup her saat başı genel müdür kadar para kazanabilirsiniz. Boynunda akordeonla hırsızlık yapan bir çocuğa, akordeon çalarak para kazanabileceğini öğretebilirsiniz...
Buna benzer onlarca akla ziyan olaylarla dolu bir dizi. 'Ee o zaman bu diziyi niye seyrediyorsun?' diyeceksiniz. Salı akşamları bilinen kanalların hiçbirinde başka dizi yok. Bazı kanallar dizilerini desteklemek amacıyla haberleri bile iptal ederek dizilerinin arkasında durur. 'Adı Mutluluk' hiçbir diziye nasip olmayacak şekilde tüm kanallar tarafından karşısına dizi konmayarak destekleniyor. Dizi hastaları bu diziye mahkum oldukları için reytinglerde birinci çıkıyor. Bu diziye tüm kanalların tanıdığı toleransın nedenini çözemedim. Dizinin yapımcısı mı, yoksa Ezgi Eyüboğlu mu torpilli? Salı akşamları reklam verenler az para mı ödüyor da diğer kanallar ya dizi tekrarlarıyla ya da kiloyla alınan filmlerle geceyi geçiştiriyor? Saygılarımla..."