Okurumuz Engin Nur, günlerdir gönderdiği mesajlarında aynı soruyu soruyor: "Sayın Yüksel Bey, size geçenlerde yazmıştım niye üç yazı yazıyorsunuz diye; bugün bakıyorum iki yazı var. 'Günde 12- 13 saat televizyon izliyorum' diyorsunuz, bu kadar saate iki yazı mı? Doyamıyoruz yazılarınıza, yoksa size bu kadar mı yer veriyorlar?"
Eminim, köşemizi gazetemizin internet sayfası üzerinden okuyan, yani gazeteyi bayiden satın almayan pek çok okurumuz, Engin Bey gibi benim tembellik yaptığımı düşünüyordur. Ama kazın ayağı öyle değil. Köşemizin bulunduğu sayfaya (nazar değmesin), Günaydın'ın diğer sayfaları gibi ilan/reklam yağıyor. Böyle olunca da zaman zaman köşemizin parseli küçülüyor.
Vallahi bana soracak olursanız, her gün bu sayfanın tamamını dolduracak kadar malzemem mevcut. Sağ olsunlar, televizyonlarımız, eleştiri ve yorum açısından o denli bereketli ki, bu işi bu ülkede yaptığım için her gün Allah'ıma dua ediyorum. Ama reklamlar ile beraber bu sayfaya sığmak zorundayız.
Diyeceğim o ki Engin Beyciğim, ne ka ekmek, o ka köfte!