BKM (Beşiktaş Kültür Merkezi) insanın yüreğine dokunan filmler üzerine uzmanlaştı. Son ürünleri Hayat Öpücüğü'nü vizyona girmeden önce özel bir gösterimde izleme şansı buldum.
Hemen söyleyeyim, filmin öyle ahım şahım bir konusu yok. Ama eğer temposu yerlerde sürünen ilk yarısına tahammül edebilirseniz, sizi finale doğru, bu aralar közlenen yüreklerimizin üzerine 'cızzz' diye düşecek billur yağmur damlaları bekliyor. Bir de Ali Sunal sürprizi var ki; gerçekten şaşırtıyor, mutlu ediyor.
Filmin yönetmeni Şenol Sönmez dahil hemen hiç kimse bu filmden önce Ali Sunal'ın oyunculuk kalibresi hakkında gerçek bir fikir sahibi değildi. Onu birkaç dizi ve şu aralar çok popüler olan bir güldürü programının 'moderatörü' olarak biliyorduk sadece. Ama hastalık hastası, hijyen delisi Metin karakterini muhteşem canlandıran Ali'den öyle parlak bir oyunculuk performansı geldi ki, herkese 'Şimdiye kadar nerelerdeydin?' dedirtti.
Ali Sunal; anasını-babasını şemsiye olarak kullanan, ünlü evlatlardan değil.
Bugüne kadar hep babasından farklı işler yapmaya çabaladı. Çünkü 'gölgelerde sadece mantar yetişeceğini' biliyor. Öyle tahmin ediyorum ki, bunun mükafatını da görecek.
Yine de armut dibine düşüyor işte. Kemal Sunal'ı özleyenler, onun vücut dilinin ve eşsiz mimiklerinin istem dışı yansımalarını Ali'de görüp mutlu olacaklar.
Ama bunca lafı okuyup da filmin sadece Ali Sunal'dan ibaret olduğunu sanmayın. Hatice Şendil yine duru, yine güzel, yine sıcacık. Ahmet Saraçoğlu ise önemsiz gibi görünen bir rolü emzirip büyütmenin ne demek olduğunu tüm oyuncu adayları için bedava derse dönüştürmüş.
Filme gelince... Hayat Öpücüğü'nün diğer ismi de 'suni teneffüs'tür. Ama bu filmde hiçbir şey suni görünmüyor.
Gidin ve o nefesi derin derin içinize çekip yeniden 'hayat'a bağlanın...