Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

İnadına horon ve horona inat

Hep söylerim, gazetecilik; yaşayan, soluk alıp veren bir meslektir. Plazaların havasız iklimi, gazeteciliği boğar.
İşte bu nedenle hitap ettiğiniz, yazılarınızı, haberlerinizi okutmaya çalıştığınız o kitlenin ne düşündüğünden, neyi talep ettiğinden, ihtiyaçlarından, alışkanlıklarından haberdar olmak için 'sokakta' olmanız gerekir. Çünkü sokak en iyi sosyal laboratuvardır. Ben de seçimler öncesinde vatandaşın ruh haliyle ilgili en önemli veriye sokakta tesadüfen ulaştım.
Yağmurlu bir İstanbul gününde elimde şemsiye, Beşiktaş Çarşı'yı dolaşıyordum. Heykelin bulunduğu meydanda HDP'liler bir stand kurmuş; bir yandan müzik çalıyor, diğer yandan ellerindeki broşürleri gelip geçenlerin ellerine tutuşturuyorlardı. O sırada iki esnaf gencin dükkanları önünde yaptıkları sohbete kulak misafiri oldum. Biri, arkadaşına stanttan yayılan hareketli Karadeniz ezgisini işaret ederek şöyle diyordu: "Oynasana oğlum, bak sizin oraların havası çalıyor."
Karadenizli genç cevap verdi: "Normalde oynardım ama HDP çalıyor."
Az önce elime tutuşturulan HDP'nin broşürüne göz attım; 'İnadına horon, inadına zeybek, inadına zılgıt' yazıyordu. Ama inatlaşa inatlaşa memleketi öyle bir hale getirmiştik ki; Karadenizli genç, kanı kaynamasına rağmen sırf müzik HDP standından geliyor diye horon tepemiyordu işte... Galiba bir şeyler için fazlasıyla geç kalmıştık...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA