Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ne olacak bu izdivaç programları?

Her cumartesi olduğu gibi bugün de bizim Yakından Kumanda'nın tuşlarına bizzat okurlarımız dokunuyor. İlk konumuz, izleyiciler arasında giderek daha yoğun şikayetlerin hedefi olan izdivaç programları. Elazığ'dan yazan okurumuz Gamze Aytimur da bu konuya dikkat çekmiş:
"Üniversite yıllarımdan beri takip ettiğim tek köşe yazarı sayın Yüksel Aytuğ, öncelikle size sevgilerimi yolluyorum. Bu ülke zor günler geçirirken kimine göre hükümetin, kimine göre medyanın suçlu olduğu, tahammül sınırının azaldığı şu günlerde bile bağlı olduğunuz kuruluşun yapım ve programlarını dahi eleştirebilen, özgür bir düşünce adamı olduğunuz için inanın çok mutluyum. İnandığı doğruları insanlarla paylaşan, her dönemin adamı olmayıp, hür fikrin insanı olduğunuz için sizi takdir ediyorum.
Bu e-postayı size atma sebebime gelirsek; izdivaç programlarının çığrından çıkıp toplumu ahlaki olarak yozlaştırmaya başlamasından duyduğum endişedir. Bundan 10 yıl sonra bir çocuk, babasına 'Babacığım, annemle nasıl tanıştınız?' diye sorduğunda, 'Oğlum ben annenin 53'üncü talibiydim' diyecek. Bu tehlikenin ve ahlaki çöküşün farkında mıyız? Tabii bu programlar içinde diğerlerine nazaran daha seviyeli olan Esra Erol'un programının da artık S.O.S. verdiği oldukça aşikar. Bir dönemin meşhur günlük diziler arası oyuncu değişimi artık bu programlarda da mevcut duruma gelmiş.
Pazartesi günü yayınlanan bölümde Esra Erol'a, Zuhal Topal'ın meşhur Songül'ü, Demir Bey için geldi. Yüksel Bey, artık biz bu programlara nasıl inanalım Allah'ınızı severseniz. Bir diğer taraftan karşısında adayı varken ona önceden aday olan 10-15 kişiyi devreye sokan Seda Sayan'a ne demeli? Artık insanları enayi yerine koymasınlar rica ediyorum. Gün geçtikçe bu ülkenin eğitim seviyesi artıyor, bu oyunları artık kimse yemiyor inanın bana.
Başka bir konu ise, bugün İstanbul'da yaşayıp da bizim buralarda ne olup bittiğini gerçekten bilmeyen insanlar var. Evet, ben Elazığ'dayım, evet benim memleketimde huzursuzluk asla olmadı, olmaz Allah'ıma şükür ama yanı başımızda tahmin edemeyeceğiniz bir askeri ve psikolojik savaş var. Polis Özel Harekat'ta olup psikolojisi gün geçtikçe kötüleşen arkadaşlarım var. Bu insanlar dönüp 'Ben burada aylık 4 bin lira için canla mücadele verirken, günlüğü 30-40 bin lira olan bu insanları korumak için mi savaşıyorum?' diye söyleniyor. Evet, vatanı savunmanın maruzatı olmaz ama karşımızdaki güvenlik güçleri de insan ve artık gerçekten bu programlar insanları hem manevi, hem ahlaki yönden rezil bir duruma sürüklüyor. Bu konudaki hassasiyetinizi bildiğim için fikirlerimi size yazdım, umarım değerli görürsünüz. Mesleğinizde bir ömür boyu başarı diliyorum. Fikri ve vicdanı hür, sizin gibi insanların hep var olması dileğiyle..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA