Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

2017 TV’de kemer sıkma yılı olacak

Çok şükür 2016'dan kurtulduk.
Umarım, 2017 çok daha mutlu, huzurlu ve barışla yüklü bir yıl olur.
Televizyon sektörü açısından geride bıraktığımız yıl, adeta Osmanlı'nın duraklama dönemine benziyordu. Şöyle ağız tadıyla izlediğiniz, her hafta gelmesini dört gözle beklediğiniz, ekran başında keyiften dört köşe olduğunuz kaç dizi ya da program vardı bilmiyorum ama ben saymaya kalktığımda bir elimin parmakları yetiyor da artıyor bile.
Çünkü deniz bitti. Prime time'ı egemenliği altına alan dizi okyanusu kurumaya yüz tuttu. Hikayeler tıkandı, kendini tekrar etmeye, birbirini kopyalamaya başladı.
Artık yıldızlar tek başlarına bir diziyi kurtarmaya yetmez oldu. Yükselen maliyetler hem yapımcıları hem kanal yönetimlerini çıkmaza soktu.
Sanırım bir oyuncuya haftalık 80-90 bin lira ödenen devirler kapandı. Tıpkı, bir dönem assolistlerin gazinoları batırdığı gibi, oyuncuların televizyon sektörünü batırma eşiğine gelindi. Peki 2017'nin televizyon falını açtığımızda, önümüze hangi kartlar seriliyor? İşte 2017'de sektörü bekleyen gelişmeler:

GÜNLÜK DİZİ YAĞMURU
Prime time'da bir kez yayınlanmak üzere bölüm başına 600- 700 bin lira ödenen diziler tarih olacak. Başta oyunculuk ücretleri olmak üzere tüm prodüksiyonlarda kısıtlamaya gidilecek.
Çünkü reklam veren artık, dizileri doyuracak rakamları telaffuz etmeyecek.
Sponsor, aslanın ağzında olacak.
Durum böyle olunca dizicilikte lale devri kapanacak.
Peki çözüm ne? Sektör, maliyetleri daha düşük günlük dizilere ve tek mekanda çekilip biten sit-com tarzı yapımlara ağırlık verecek.

İZDİVAÇA DEVAM
Her ne kadar hükümetin, RTÜK'ün ve şikayet eden vatandaşın tepkisini çekiyor olsa da izdivaç programları yeni yılda son hız devam edecek. Çünkü televizyonda bir programın izleyicisi varsa, ölmesine izin verilmez. Bu nedenle 'Hem ağlarım, hem giderim' diyen gelin gibi, bazı vatandaşların sızlanmasına bakılmadan, bu programlara deh denilecek.

YAZ DİZİLERİNE DİKKAT!
Genellikle FOX'un denediği, isimsiz genç oyuncularla kotarılan düşük maliyetli diziler, bu yaz sektörün kaderini belirleyecek.
Herkes bu alana yatırım yapacak.
Yazın tenhalığında tutturulan dizilerin ekmeği, kışın zor günlerinde yenilecek.

HİNT KINASI
Geçen yıl, Kore yapımlarından devşirilen film ve dizilerin revaçta olacağını öngörmüştüm.
Fazlasıyla gerçekleşti. Bu yıl da yapımcıların gözlerini Hint sinema ve televizyonuna çevireceğini tahmin ediyorum.

TV KEŞFEDİLECEK
Yapımcıya dizi sipariş edip kaseti oynatıcıya takarak halka izletmek, bana hiçbir zaman gerçek televizyonculuk gibi gelmemişti. (Bunun adı olsa olsa video dükkanı işletmek olur) 2017, zorunlu olarak televizyonculuğun yeniden keşfedildiği yıl olacak. Herkes yeni program formatı avına çıkacak.
Ekranda yaşamanın birinci şartı ise düşük maliyet olacak.

YABANCI FİLME HÜCUM
Televizyonlarda maliyeti düşürmenin en kestirme yolu, prime time gibi önemli kuşaklarda yabancı film yayınlamaktır.
600 bin liraya tek bölümlük dizi yayınlamak yerine 80 bin liraya film satın alıp ayda iki kez döndürmek ve bir puan düşük reytinge razı olmak, pek çok kanalın stratejisi olacak. Yani 2017 ekranlarında çok daha fazla yabancı film izlemeye hazır olun.

ÜNLÜ SUNUCU ATAĞI
Her akşam dizilerde boy gösteren ünlü oyuncuları, yeni yılda sık sık sunucu ya da moderatör olarak izleyeceğiz. Yapımcılar ve kanal yöneticileri ünlülerin dizi reytingini görece daha az maliyetli programlara aktararak, az maliyet-çok kar hesabına girişecekler. (Bkz: Selçuk Yöntem'in sunduğu Kim Milyoner Olmak İster?)

'KELLE YILI' OLACAK
İnsanları bir masa etrafına toplayıp konuşturan yorum ve sohbet programlarına biz sektörde kelle programı deriz. Bu, televizyonculuktaki en düşük maliyetli program türüdür. Bu nedenle başta haber kanalları olmak üzere pek çok kanalda kelle programlarının sayısı hızla artacak. Ünlü konuğun maliyeti sıfır olduğuna göre, hatır gönül ile konuk çağırabilme potansiyeli barındıran sunuculara rağbet artacak.

HESAPÇILAR İŞ BAŞINDA
Son zamanlarda kanalların tepe yönetimlerine finans, pazarlama ve reklam kökenli isimlerin getirildiğine şahit oluyorum. Bu da 'ticari rekabetin' her şeyden önce geldiğinin göstergesi.
Yeni yılda bu tür yöneticilere stratejik noktalarda daha sıklıkla rastlayacağız.

KRİZDEN FIRSATA
En büyük firmalar, ekonomik kriz dönemlerinde doğmuştur. Çünkü rakipler, meydanı zorunlu olarak boş bırakır. Bu durumda herkes bir adım geriye çekilip mevziini koruma kaygısına düşmüşken, sektöre yatırım yapan kazanacaktır.
TRT, elindeki devlet gücünü kullanarak, rakiplerinin sindiği bu kriz dönemini fırsata çevirebilir. Hem sosyolojik, hem ekonomik şartlar gösteriyor ki, yeni yılı daha ziyade evimizde geçireceğiz. Bu da ekran başındaki seyirci sayısının artacağı sonucunu veriyor.
2017'ye girerken kumandanızın pilini yenilemeyi ve her sabah Yakından Kumanda'ya göz atmayı unutmayın!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA