Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Osman Baba’dan evlilik dersi

Sen Anlat Karadeniz, sadece seyirlik bir dizi olmakla yetinmeyip sahne aralarına ustalıkla gizlenmiş hayat dersleriyle toplum hayatına rehberlik de ediyor. Son bölümde dizinin bilge insanı, denge adamı, cami hocası Osman Baba'nın verdiği evlilik dersi de unutulacak gibi değildi.
Kaleli Ailesi, karısına kötü davranan, hatta bir kızgınlık anında üç kez "Boş ol" deyip onu Allah katında boşamaya kalkan Mustafa'ya ders vermek için bir şaka hazırlamıştı. Mustafa'ya artık evliliğinin geçerli olmadığını, karısının helal olmaktan çıktığını, o evde yaşayamayacağını, mutlaka 'hülle' gerektiğini söylediler. Buna inanan Mustafa ise fena halde dert sahibi oldu, hayata küstü. Sonunda ev halkı yemek masasında toplandı. İşte kayalara doğru sürüklenen pek çok evliliğe kıyı feneri olacak, içinde pek çok dini ve sosyal bilgi de içeren o diyalog:
OSMAN BABA: Karı koca arasına şeytan bile girmez derken boşuna dememişler. Her gün öğreniyor işte adam...
TAHİR: Osman Amca, sen şimdi ne diyorsun? Bizimkiler evli mi, değil mi?
OSMAN BABA: Evli.
MUSTAFA: Zaten kapı gibi resmi nikahımız sürüyor, o ayrı da, dini nikahımız zarar görmesin diye soruyorduk. Sen şimdi hülle filan dedin, onu ne yapacağız?
OSMAN BABA: Tek nefeste arka arkaya üç defa söylenen "Boş ol", bir defa söylenmiş anlamına gelir.
MUSTAFA: Evli miyim yani?
OSMAN BABA: Sen şimdi evli miyim, değil miyim onu bir yere bırak da kulağını aç, beni iyi dinle. Kelam-ı Allah der ki: "Bir kızdın söyledin, iki kızdın söyledin, üçüncüsünde eşin senin helalin değildir" der. "Aklınızı başınıza alın, evliliği çocuk oyuncağına çevirmeyin" der. "Kızgınlığınıza, hiddetinize hakim olun" der. Peki siz ne yapıyorsunuz? Üç defa "Boş ol" dedin, boşadın. Eee? Hülle yap... Hüllenin anlamı ne? Haramı helale çevirmek mi? Yahu Cenab-ı Allah'ı kandırmaya mı çalışıyorsunuz ha? Eşlerinizi irade sahibi, canları size emanet kişiler olarak görün. Yuvanızı, birliğinizi, dirliğinizi bozmayın.

***

Teşekkürler Kuzey Yıldızı

Bundan birkaç yıl önce reklamların alt yazılara boğulmasını kıyasıya eleştirmiş, ekranda bir görüntü kirliliği yaratıldığını söylemiştim. Birkaç gün sonra işitme engelli bir okurumdan mektup aldım. Diyordu ki: "Aman Yüksel Bey, ne olur ekrandaki yazılara dokunmasınlar. Benim gibi pek çok işitme engelli, bu yazılar sayesinde televizyonda gösterilenleri anlayabiliyor. Keşke dizi ve filmlerdeki konuşmalar da bizim için alt yazı ile verilse..."
O günden sonra bu köşeden mini bir kampanya başlatmıştım. Engelliler için diyalogların alt yazıyla verilmesi konusunda pek çok yazı kaleme almıştım. Sonunda sesimiz duyuldu. Show TV'nin yeni dizilerinden Kuzey Yıldızı'nı izlerken bir de baktım tüm diyaloglar alt yazı ile veriliyor. Hatta fon müziklerinin teması ve sözleri bile alt yazılara yansıyor.
Aslında bu alt yazılar sadece işitme engellilerin değil, Türkiye'de yaşayan ve Türkçe pratik yapmakta güçlük çeken yabancıların ve çocuklarımızın da çok işine yarar diye düşünüyorum.
Teşekkürler Show TV ve Kuzey Yıldızı... Darısı diğerlerinin başına.

Ne demiş?
Sakatatların nasıl pişirileceği konusunda atv Haber'e konuşan ünlü şef Sahrap Soysal, tabağın içinde duran yüreğe bakıp şöyle dedi: "Ona şu anda yürek diyoruz. Ama duyguları olsaydı kalp diyecektik..."

Gaf kürsüsü
Çukur'da Akın Koçovalı diyor ki: "Deveye sormuşlar boynun niye eğri, kendi işimi kendim görürüm demiş." Akın o anda "Deveye sormuşlar boynun niye eğri, nerem doğru ki" ile "Kurda sormuşlar boynun niye kalın, her işimi kendim görürüm" özdeyişlerinden bir kokteyl yapıyor!

Zap'tiye
'Trafikte Yayalara Öncelik' kampanyasını vatandaşa anlatmak için yaya geçidine adım atan Bilecik Valisi az daha eziliyordu. Böyledir bizim magandaların hali... Ne valide tanırlar, ne vali...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA