Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Akıncı’dan ‘1 Dolar’ göndermesi

Atv'nin fantastik dizisi Akıncı'nın nasıl özel mesajlar içerdiğini pazar günü bu köşede yazmıştım. Köşeye sığmayanlar ise bugüne kaldı.
Özellikle '1 Dolar' mesajı, akıllara hemen FETÖ'yü getirdi. Örgütün İstanbul temsilcisi Cevdet, sokaktaki boyacı çocuğa bir dolar verdi. Ardından müzayede salonunda tarihi kolye için çekiştiği adamın son olarak sürdüğü "2 milyon dolar" teklifine karşılık "2 milyon 1 dolar" dedi. Adam mesajı aldı ve artırmadan hemen çekildi.
Diğer mesaj 'kask kafalıları' hedef alıyordu. Akıncı takım elbisesini giyip, her sabah kaskını takarak motosikletle okula gidiyor. İlk sahnede evden çıkarken, kız kardeşi yetişip, kaskını uzatıyor, "Aman sakın unutma" diyerek. Bir başka sahnede Fatih Öğretmen, mesai arkadaşı Yeliz Öğretmen'e "Sizi gideceğiniz yere götürmek isterdim ama ikinci kaskım yok" diyor. Ardından kahramanımızın, yanında Yeliz Öğretmen olduğu halde, motosikletini iterek restoranın yolunu tuttuğunu görüyoruz. Akıncı'nın motosiklet kullanırken kask takmayıp, hayatlarını riske eden 'kask kafalılara' mesajı açık: "Aptallığın adı kahramanlık değildir!.."
Superman'in, Spiderman'in işi kolay. Birkaç kötüyü alt ettiler mi, mesaileri bitiyor. Ya Akıncı ne yapsın? Trafikten çeteye, derin devletten uluslararası silah baronlarına kadar türlü melanetle uğraşmak zorunda... Az daha unutuyordum, bir de annesinin "Yeliz ile evlen, ben torun sevmek istiyorum" baskısı var!

Konser böyle yayınlanır
Yılın her ilk gününde yaptığım gibi saat 13.00 sularında TRT 2'yi açtım. Viyana Filarmoni'nin Geleneksel Yeni Yıl Konseri için... İtalyan Şef Riccardo Mutti 50 yıldır yönettiği orkestranın başına tam 500'üncü kez geçiyordu. Konser başladı ve her yıl olduğu gibi beni alıp, götürdü. Yılın ilk gününde ruhumda çiçekler açtırdı. Strauss'ların valsleri eşliğinde dünya etrafında turlar attım.
Eurovision himayesinde ORF tarafından yayınlanan konserin muhteşem bir rejisi vardı. Yönetmen, trampetin ne zaman atak yapacağını biliyor, bir saniye önce oraya kesiyordu. Yaylıların gireceğini, obuanın solo yapacağını belki de önündeki nota defterinden izleyip, kameraları oraya yönlendiriyordu. Konser yayını kim bilir kaç kez prova edilmişti.
Yine de seyircinin olmaması, bu muhteşem organizasyonu biraz 'öksüz' bırakmış gibiydi. İlk bölümün sonunda orkestra ayağa kalkıp, selamlama yaptığında kim bilir nasıl mahzun bir görüntü ortaya çıkacak diye düşünürken o an gelip çattı. Şef Mutti, selamlama için orkestrayı ayağa kaldırdı. O anda alkış seslerini duydum. "Herhalde efekt kullanıyorlar" diye düşündüm. Bir de baktım ekranda yüzlerce minik fotoğraf. Meğer 90 ülkedeki izleyiciler günler öncesinden başvuruda bulunup, 'dijital seyirci' olarak organizasyona katılmış. O alkışlar da onların evlerinde yaptığı alkışın canlı sesleriymiş. Yazarken hâlâ tüylerim diken diken oluyor...
Bölüm araları da boş bırakılmamıştı. Şef ve orkestranın dinlendiği o 15 dakikalık aralarda Avusturya kırsalında çekilmiş muhteşem klasik müzik klipleri (Happy New Year Bugerland) bir belgesel/ drama tadında ekrana geldi. Bayıldım. Konser sırasında da yönetmen boş koltuklar yerine Viyana Teknoloji Müzesi'nde sergilenen eşsiz müzik aletlerinin görüntülerini araya sıkıştırarak görselliği zirveye taşıdı. Ben bizim eğlence programı yönetmenlerinin yerinde olsam, bu konserin kaydını TRT 2'den ister, her gün iki defa izlerdim.
Bilenler bilir, yeni yıl konseri her zaman Radetzky Marşı ile final yapar. Şef Mutti bu kez marşı yeniden düzenlemişti. Sebebi, Radetzky'nin Alman Nazi Marşı'nı da yazmış olmasıydı. Mutti bu nedenle notaların üzerindeki Nazi izlerini silmeyi tercih etmişti.
Bir konserin 'evrensel' olabilmesi için gösterilen titizliğe bakar mısınız?

Gaf kürsüsü
MasterChef'in jüri üyesi Şef Somer Sivrioğlu, "Türk mutfağı dünyada ilk 10'a giremez. Türk mutfağı hiç saygı gören bir mutfak değil" deyince büyük tepki aldı.

Zap'tiye
MasterChef 5 yılda bir yapılsın. Gece yarısı buzdolabına dadanmaktan hepimiz dubaya döndük.

Ne demiş?
"Hain; kuşa benzer, gölgesini avı zanneder. İhanet eden insan nereye baksa kendini görür. Alçağın ihaneti yüksekliğedir. Bir yükseklik varsa mutlaka bir alçaklık da olacaktır." (Eşkıya'da Şahin Ağa'nın sözü)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA