Ajda Pekkan, Uludağ'daki konserinde orkestrasına kızmış, tavanın basık, ses sisteminin bozuk olmasından dolayı sinirlenerek programı bir saatte bitirmiş; "Beni bir daha böyle yerlerde sahneye çıkarmayın" demiş. Doğru demiş. Ama olan o gece orayı dolduranlara olmuş. Çünkü programın üç saat süreceği söylenmiş. Dolayısıyla hayal kırıklığı yaşamışlar. Fiyatlar da öyle az değil. Önler 600 TL, arkalar 150 TL.... O sahneye çıkana kadar, hiç kimse uyarmadı mı Ajda'yı? Keşke menajeri önceden gidip o salona bir baksaymış, Süperstar oradan memnun kalır mı kalmaz mı diye...

Alişan, Çağla'nın ayakkabılarını giymiş canlı yayında, hiç mi hiç olmamış.

Med Yapım'ın sahibi Fatih Aksoy, "Mehmet Ali Ağca'yı bir TV programında jüri yapacak" söylentileri ile ilgili Ali Eyüboğlu'na şu açıklamayı yapmış: "Ne var bunda? Adam cezasını çekti, çıktı." Hiç mi hiç olmamış, hiç yakışık almamış. Her şeyin reyting olmadığını da Okan Bayülgen bakın ne güzel söylemiş: "Reyting bugün gelir, yarın gelmez. Reyting için yapılan maymunlukları hatırlıyoruz ama ne kadar reyting alındığını hatırlamıyoruz." Yani tarih unutmazmış...

Demet Akalın son anda bana küstü, düğününün davetli listesinden adımı çıkardı. Memleketlime (ikimiz de Gölcüklüyüz) kızmak mümkün mü? Kızmıyorum, biz barışırız yine. Ama düğün bitti, haberler bitmedi. Valla kimse oturduğu yerden yazmıyor bunları. Yok cimrilik yapmış, yok düğünden şamdanlar çalınmış. Merak işte; o şamdanları götürenler acaba Demet'in arkadaşı mıymış?