Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Gülben-Hülya savaşında son perde

Dünya çok hızlı değişiyor. Alışkanlıklar değişiyor, doğrular değişiyor. Kendini çağa uyduran yol alıyor, uyduramayan demode oluyor. Magazin dünyası da çok hızlı değişiyor. Son on yılı gözümde canlandırdığımda o büyük resmin yarısının eksik olduğunu görüyorum. Ne çok şey değişmiş, ne çok şey eksilmiş. Gidenler gitmiş, unutulmuş, yerlerini yeniler almış. Oyunu bilmeyenler saha dışında kalmış, bilenler maçı sonlandırmış, kupayı kapmış. Oyunu iyi bilenlerden ikisi; Gülben Ergen ile Hülya Avşar yeni bir maç için karşı karşıyaydı birkaç gün önce. Son dönemlerde sık sık gündeme gelen 'yan yana geldiler', 'barıştılar' haberlerini okuyup da yıllar sonra dostluk meşalesini tutuşturduklarını falan sanmayın. Hem Hülya Avşar ne der; "Meslektaştan asla dost olmaz..."

KURTULMAK İÇİN UĞRAŞTIM!
Neyse... Bu buluşma ikisine de yarayacağına göre yan yana gelmeleri ikisi için de uygundu. Peki çok mu dostaneydi bu buluşma? Hayır... Her zaman olduğu gibi Hülya yine kendini bir adım ötede konumlandırmaya çalıştı. Gülben ise eski yarış günlerini unutup, "Senden kurtulmak için çok uğraştım" dedi... İyi de biz beş-on yıl önce de bunları konuşuyorduk. O zamanlar Gülben daha yolun başındaydı, Hülya ise hızlı koşmuş arayı çok açmıştı. Dolayısıyla "Birinci belli" falan demesi normal karşılanabilirdi. Ama artık öyle değil. Gülben boş olmadığını gösterdi. Çalıştı, çabaladı, yetişti ve hatta kimi alanlarda çok çok öne geçti. Yani çok şey değişti hayatta ve hayatlarda... Ama hâlâ hiçbir şey değişmemiş gibi beş yıl önceki filmi başa sarmak ve konuyu yeniden 'kim önde-kim arkada' olayına getirmek artık çok demode. Üstelik orada Gülben'in çocuklar için yaptıkları konuşulacaktı. Ama medyaya çocuklar değil, yine güzellik konusu kapak oldu! Evet, eskiden bu tür tartışmaların şöyle bir faydası vardı: Polemiklerle sürekli gündemde olmak, insana iş getirirdi. Medyatik olanlar diğerlerine göre daha fazla ekstraya giderlerdi. Ama dedim ya; devir değişti artık, bırakın ekstraları, yapımcılar tv dizilerinde bile yıpranmamış taze isimleri seçiyor. Televizyonlara bir bakın; beş yıl önce Tuba Büyüküstün ya da Beren Saat var mıydı? Ne yaptılar bu kızlar? Sadece işleriyle gündeme geldiler. Şöhretleri de var, parayı da kazanıyorlar, her gün medyaya da konu oluyorlar. Fanları onları yarıştırmaya çalışsa da bir gün bile ağızlarını açıp birbirleri hakkında tek bir laf etmiyorlar. Yani o yol artık çok kalabalık. Yani maç iki kişiyle değil, onlarca kişiyle yapılıyor ve bu bir oyunsa daha sıkı hazırlanmak gerekiyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA