Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Alışverişe kıskançlık molası

Neslihan Özyükseler, 'Alışverişe Kahve Molası' ve 'Alışverişe Aşk Molası' serisinin üçüncü kitabını da yazdı ve okuyucuyla buluşturdu. Turkuvaz Yayınları'ndan çıkan yeni kitabın adı; 'Alışverişe Kıskançlık Molası'. İlk kitabın kahramanı 'Suden' yine bizlerle birlikte ve bu kez New York'da. Alışveriş tutkusunun peşinde koşarken bu tutku ona muhteşem bir kariyer sunuyor. Ve de aşkla tanışıyor. Yepyeni bir şehirde, güçlü ve çok farklı iki erkekle heyecanlı, duygulu maceralar yaşıyor. Ve tabii bütün bu hikaye içinde moda yine başrolde... Neslihan'ın kaleminden bütün markalar resmi geçit yapıyor gözünüzde... Bu sıcak yaz günlerinde insanı rahatlatan, hafifleten bir kitap. Su gibi akıp gidiyor.

AYAKKABI ERKEK BENZERLİĞİ
Neslihan'ın çağımızın hastalığı alışveriş hastalığına bakışı ve onu aşkla yorumlayışı da çok güzel... Diyor ki; "Çok beğendiğin bir ayakkabıyla karşılaştığında kalbin çarpmaya başlar. Aynen çok yakışıklı bir erkekle karşılaşmışsın gibi... Ona sahip olmak istersin. Burada engeller başlar. Ayağının numarası kalmamış olabilir. Ayakkabı bütçene uygun olmayabilir. Ya da ayağın hiç rahat edemeyebilir ayakkabının içinde. Sana uygun olmayan bir erkek gibi... Eğer sen ona sahip olmak konusunda ısrar edersen, mesela büyük olan ayakkabının içine kalıp koydurtup onu giyersen ya da onu satın almak için bütçeni zorlarsan, doğru olmaz. Rahat edemezsin onunla! Eğer ayakkabıya bütçenin üzerinde para vererek sahip olduysan, onu giymeye bile kıyamayacak, sakınacaksın yağmurdan çamurdan. Çok âşık olduğun erkeği kaybetmekten korkar gibi... Ayakkabıyla mutlu olacaksın ama üstüne basılacak diye ödün kopacak. Bu da zamanla stres yaratacak. Sadece konforunu düşünerek satın aldığın ayakkabıysa mantık ilişkisi gibidir. Daima rahatsındır. Ne var ki çok mutlu olmazsın onlar ayağındayken. Gururla gezinmezsin. Sadece seni sevdiği için beraber olduğun bir adamla hissettiğin gibi..." Ben Neslihan'la bir Dublin seyahati yaşadım. Seyahatten çok alışveriş turu gibi bir şeydi aslında. O kadar çok alışveriş yapmıştık ki, bir mağazadan çıkışta aldıklarımızı taşıyamayacağımıza karar verdiğimizde hemen yan mağazaya girip valizler almıştık. Ama hızımız kesildi mi? Hayır. Alışveriş poşetlerini valizlere doldurduk, görevlilere; "Bunlar bir süre burada kalabilir mi?" dedik ve yola devam ettik. Arada bir yerlerde oturup bir şeyler içiyor, sohbet ediyor, sonra yine mağazaları dolaşmaya devam ediyorduk... Eee, bu kadar keyifli bir alışveriş arkadaşı böyle keyifli bir kitap yazar işte!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA