Çok iyi sesiniz olabilir, çok iyi fiziğiniz olabilir... Hatta şarkılarınız da süper olabilir. Ama bütün bunları yönetebilmek için başka şeyler gerekir.
Şimdi, Hadise'yi izliyorum da, bir şeylerin fena halde yanlış gittiğini görüp üzülüyorum.
Buna 'sermayeden yemek' derler.
Eurovision fırtınasını arkasına aldığı günlerde bu toplumun umudu olan Hadise'yi hatırlıyor musunuz? Her gün gazetelerdeydi. Bütün medya desteğini arkasına almıştı. Çünkü Türkiye'de yarattığı rüzgar önemliydi. Sanki, o Eurovision'u kazanırsa Türkiye bütün dertlerini, sıkıntılarını unutacaktı.

POT ÜSTÜNE POT
Biz; Belçika'dan Türkiye'ye gelen, Türkçe'si bozuk bu genç kadını gerçekten çok sevmiştik.
O günlerde bir röportaj için Boğaz'da bir otelde buluşmuştuk.
Hadise'nin gelişi, bir film karesi gibiydi. Müthiş havalıydı. Yakışıyordu da bu havalar ona... Ama o zamanlar işin profesyonelleriyle çalışıyordu. Onlar da Hadise'yi bir dünya starı gibi sunuyordu bize.
Ama şimdi?
Hadise belki aynı Hadise ama çevresinde çok şey değişik!
Son günlerde "Vergisini nerede ödüyor?" sorularına muhatap kalan Hadise; pot üstüne pot kırıyor, taş üstünde taş bırakmıyor.
"İnsanın ailesi neredeyse vatanı orasıdır" demiş. Hadi, "Hissettiklerini anlatmaya Türkçe'si yetmiyor" diyelim. Ama birilerinin onu uyarması gerekmiyor mu?
Bu iş hep 'kazanmak' üzerine kurulu değildir. Sadece, "Ben kazandığım paraya, cebimi doldurmaya bakarım" diye düşünürsen, kaybetmeye çoktan başlamışsındır.
İş; sadece sahneye çıkıp şarkı söylemek, iyi şov yapmak değil ki. Kendini geliştireceksin, yenileyeceksin, değiştireceksin.

GELDİĞİ YERE DÖNER
Bunun için, her an çevrende olacak, sana yeni yol haritaları çizecek akıllı insanlardan oluşmuş ekipler kuracaksın. Milyon dolarla oynarken;
"Ben bu işi ablamla idare edeyim" demekle olmaz.
O zaman bu rüya kısa sürer, Hadise de geldiği yere döner.
Hadise'nin işlerini ablası Hülya yürütüyor. Yani Hadise'nin aklı o.
Ama bakın, akıl nasıl gaza basmış; neler yapıyor?
Abla Hülya; Hadise ilgili haberler yapan internet sitesi için Twitter'da şöyle şeyler yazmış: "Ayaklı gazeteye (internet sitesi) birkaç iPhone ve de birkaç PlayStation yollasam... O zaman arkadaş olur muyuz beyler?
Haddinizi bilin!"
Yani; abla Hülya, milyon dolarlık bir yatırımı böyle ucuz sözlerle yönetiyor. Ve farkında olmadan bir mesleği alaşağı ediyor.