Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Başrolde şiddet var

Geçen Cuma günü 'Ay Tutulması' dizisinde, yeni evlendiği karısına tecavüze yeltenen erkek örneğinden hareket ederek dizilerdeki şiddeti sorgulamıştık.
Aynı gün SABAH Yazarı Nihat Hatipoğlu Hoca da dizilerle ilgili "Reyting mi önemli yoksa ahlak mı?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Sonra bu zeminde sektörün önde gelen isimlerinden görüşler alındı.

SONUÇ DEĞİŞMİYOR
İki gün tüm açıklamaları okudum.
İlginçtir; kimse bu sistemi savunmuyor ama televizyonlarda kan-gözyaşı, şiddet, nefret, tecavüz, hiç susmayan silahlar artarak devam ediyor.
Bu yozlaşmanın ve çürümenin izlerini sadece televizyon dizilerinde sürmek de yanlış.
Televizyonlardaki tartışma programları da aslında 'Kim' olduğumuzu çok iyi gösteriyor.
Saygı yok, tahammül yok, empati yok. Ne var? Sadece "BEN!" En akıllı benim, en güçlü benim, en yıldız benim, en güzel sözü ben söylerim, en iyi reytingi ben yaparım, en 'adam' benim.
Adamlar birbirlerini boğazlıyorlar programlarda. Küfürler havada uçuşuyor.
Peki, bir şey oluyor mu?
Evet oluyor...
Ekranı savaş alanına çeviren tipler 'Reyting garantisi' figürler olarak daha çok çıkarılıyorlar televizyona...
Sonuç değişmiyor.
Oyuncu "Ben bu rolü oynamam" derse; televizyon genel müdürü "Ben böyle bir dizi yayınlamam" diye kuralını koyarsa; yönetmen "Ben bunu çekmem" derse; programcı "Bu insanı programıma almam" diye bastırırsa o zaman olur bir şeyler.
Ama şimdilerde bildiğim birkaç oyuncu ve birkaç televizyon kanalı dışında kimse "Hayır" diyemiyor kolay kolay. Çünkü parayı bulmak meselesi her şeyden daha önemli. Hatta çocuklarımızdan da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA