'Kayıp Şehir' dizisinin oyuncularından Nik Xhelilaj, basın mensuplarına kızınca ağzına su alıp onlara doğru püskürtmüş.
Biraz uç bir örnek olsa da, durum budur işte: Dizilerle gelen şöhretin rüzgarına kendini kaptırmak!
Bir yılın, bir sezonun serüvenini bütün bir hayat sanmak... Oysa 'Kayıp Şehir' biter ve bu arkadaş da kaybolur ortalardan gider.
İki hafta önce Cengiz Semercioğlu'nun programına Fatma Girik konuk oldu.
Takıldım kaldım; 70 yaşındaki Fato, gençlere meydan okuyan enerjisiyle stüdyoyu ele geçirmişti.

50 YIL ZİRVEDE KALMAK
Aslında bu yaş konusundan söz etmeyi ayıp sayıyorum ama şu takvimlere bağlı yaratılan yaşlı algısına sinirlendiğim için bir kez daha yazıyorum.
Fatma Girik'e şöyle bir bakın. Onun enerjisi, ışıltısı, bilgisi, birikimi, kendine güveni, korkusuzluğu... Başkasıyla derdi olmayan insan, bu ışıltıya bürünebilir ancak.
Fato, sinemada rakibi üç kadınla birlikte yaşadı yıllarca. Kimse de birbirini kıskanmadı; herkes kendi yolunda yıldızlaştı.
Bugün pek çok kişi, birbirinin üzerine basarak prim yapmaya çalışıyor ve halk da yutmuyor.
Fato ekrandayken, Twitter'dan yazılanlar da ekrandan akıp gidiyordu. Herkes onun samimiyetine olan hayranlığını dile getirdi.
İşte insanları 40-50 yıl zirvede tutan da bu samimiyet sanırım. Aynı Türkan Şoray'da, Hülya Koçyiğit'te, Filiz Akın'da olduğu gibi...
Benim övgülerimle Fatma Girik'in hayatı değişmeyecek ama onun ve onun döneminin starlarının hayatına bakarak belki birilerinin hayatı değişebilir.
Gökten yere doğru inişe geçerler ve ayakları sağlam bir zemine değer de düşmekten kurtulurlar!