Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Kadınlar erkekleri nasıl bunaltıyor?

Başlığa bakıp "Nasıl bu kadar kesin hükümde bulunuyorsun?" diye soranlarınız olabilir...
Evet, ben de bir kadınım. Her kadın gibi eksiklerim, fazlalıklarım, açmazlarım, çıkmazlarım, sorularım, yanıtlarım var. Ama hayat bir okul ve yaş aldıkça çok şey öğreniyorsunuz.
Hafta sonu SABAH'ın Cumartesi ekinde iki kadınla, kadın-erkek ilişkileri üzerine yapılmış röportajlar vardı.
Biri, "Beyaz atlı prens hikayesi yalan" diyordu; diğeri ise erkeği değiştirmenin faydasız olduğunu kavradığını söylüyordu.
Deniz Özturhan, bu konulara kafa yormaya başladıktan sonra bir blog açmış, sonra da kitap yazmış.

ERKEK BAŞARI ARAR
Röportajda şunları söylüyordu:
"Beyaz atlı prens gelsin de bizi kurtarsın' diyoruz. Biz kadınlar hayatımızı başkalarının ellerine bırakıyoruz. 'Erkek arkadaşım bana bir ilgi alanı, bir dünya görüşü sunsun' diyoruz. Ben de yaptım bunu senelerce ve hayatımı bunlara harcadım. Erkekler, hayatının kadınını aramıyor; hayatının başarısını arıyor.
Onlar hedeflerine koşarken, biz de bunlara sahip adamlara koşuyoruz. Gerçekten seni besleyecek bir şeyse, erkek arkadaşının ilgi alanını sahiplenebilirsin. Ama Fenerbahçeli sevgiliyi, her gün Fenerbahçe formasıyla karşılamak olmamalı bu. Kadının hayatta gerçekleştirmek istediği bir amacı, zaman ayırdığı ve önceliği olan bir şeyler olması lazım."
Deniz Özturhan, bugün 34 yaşında ve anlamak için epey zaman harcamış...
Sevgide, aşkta kendisi olmaktan vazgeçen ve mutsuzluklara savrulan o kadar çok kadın var ki...
Ben de hepsini kollarından tutup sarsmak istiyorum; 'kendini bir başka hayat üzerine kurgulama' diye...
Bir iş arkadaşımla iş üzerine konuşurken, telefonuna kız arkadaşından mesaj geldi.
Bizimki derin bir 'off' çekti; "Nefes aldırmıyor!"
Arkadaşıma göre kadınların anlamadığı nokta; erkeği her an sadece ilişkiyi düşünüyormuş gibi görmesi:
"Tam bir şeye konsantre olmuşken, bir mesaj atarak seni başka bir alana çekmeye çalışıyor. Her anıma hücum ediyor, zaptetmeye çalışıyor. Oysa beni her türlü kaygımdan, stresimden, iş yoğunluğumdan sıyrıldığı anda yakalasa; birlikte anın, zamanın tadını çıkaracağız. Sırtımda taşırım o zaman onu. 'Çok yoğunum' diyorsun, 'Tamam, kolay gelsin' dedikten sonra bile 20 dakika oyalıyor seni. O zaman erkek bir an önce bundan kurtulup daha zahmetsiz ilişkilere gidiyor..."
İşte durum budur...
Durum; fiziksel, duygusal ve beyinsel saatlerimizin örtüşmemesi durumudur. Kadın kurcalar, erkek 'an'a konsantre olur.
Kadın yarını düşünürken, erkek önündeki işi planlar... Peki kadın ve erkeğin takvimi örtüşür mü? Hayır.
O zaman ne yapmalı?
Kadın, kendisinin de önem verilecek bir varlık olduğunu unutmamalı. Kendisinin farkına varmalı, değer vermeli ve kıymetini bilmeli...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA