Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Neden kendimi yalnız hissediyorum?

Geçenlerde Taraf gazetesinin eğlenceli ve yaratıcı yazarı Hıdır Geviş ile mailleştik. New York'ta yaşayan Hıdır, Türkiye'ye kesin dönüş yapacağını yazmış. Birdenbire yıllardır bu konuda yüzleşmekten korktuğum kararsızlığım ve cesaretsizliğimle yüz yüze geldim. Yıllardır Amerika'da yaşıyorum. Farklı din, dil ve ırktan arkadaşlarım var. Hepsi kendi kültürleri ile hayatıma farklı renk ve bakış açısı katıyor. Ama kendime en yakın hissettiklerim, Türkiye'de yıllar önce köklü bağlar kurduğum arkadaşlarım hâlâ.

BÖLÜNMÜŞ HAYAT YAŞIYORUM
Özellikle son bir yıldır bölünmüş bir hayat yaşıyorum. Düzenim burada, 'sevdiklerim' orada. Bunun yanında oranın vıcık vıcık hayatı, buranın mesafeli ama kendine ait yaşantısı... Ve benim iki uç arasındaki gelgitlerim... Ayşe Arman'ın Dubai-İstanbul trafiğine yetişmem mümkün değil ama ben de Washington DC-İstanbul trafiğimle yarışı ikinci bitirebilirim. (Allah Türk Hava Yolları'ndan razı olsun, Kasım'da direkt seferlere başlıyorlarmış) Neyse konuyu dağıtmayalım.. İşte tam bu sebeple, gerçek arkadaşlığın değerini pek çok insandan daha iyi kavrayabiliyorum. Golti'nin dediği gibi; "Hakiki arkadaşlık sıhhatten farksızdır. Kıymeti elden gittikten sonra anlaşılır." Gerçek arkadaşın yaptığını aslında bize kimse yapmıyor. Ruhunuzun aynası olurlar. İhtiyacınız olduğunda yanınızdadırlar, karşılığında istedikleri tek şey de sizin arkadaşlığınızdır. Peki neden çoğumuz gittikçe kendimizi daha yalnız hissediyoruz? H 'WALL-E' filminde 2700 yılında dünyanın alabileceği durum anlatılıyordu. Dev şirketler, gezegenimizi çöplüğe çevirerek yaşanmaz hale getirir. Geriye kalan birkaç bin kişilik insan nesli de galakside, şehir büyüklüğünde bir uzay gemisinde tüketici bir hayat yaşar. İnsanlar, şeffaf bir perde gibi duran bilgisayar ekranın önünde kendi sanal dünyalarına dalmış, başkalarından kopuk, ruhsuz, monoton bir hayat sürerler. Paylaşım sıfır. Bırakın iletişimi, arkadaşlık bile kurmak istemedikleri yalnız bir yaşam... '

ROBOT YAŞANTI' HAYATIMIZDA
Tabii bizler henüz o noktaya gelmedik. Ama o 'robot yaşantı' ile benzerlikler artık günümüzde de çok var. Şahsi arkadaşlıklardan çok online arkadaşlıkları tercih etmeye başladık. Yazar bir arkadaşım, "İşim, arkadaşlarım, sevgililerim, seks bile online... Her şey sanal ve böyle çok rahatım" diyordu. Bilgisayar bize bu imkanı sağladı. Hiçbir efor sarfetmeden arkadaşlık yapıyorsunuz ve istediğinizde bir 'tık'la yok oluyorsunuz. Çünkü samimiyetin sonu hayalkırıklığı olabiliyor. İnsan 'gerçek' yönünü ortaya çıkartınca aptal yerine konabiliyor veya karşıdakinin ilgisi kayboluveriyor. Gerçekten kim olduğumuzla değer görmeye ihtiyacımız varken, bu hissi kendimizi göstermeye çalışarak yakalamaya çalışıyoruz. Hayatımızdaki o 'tatminsiz' delik de büyüyor. Gerçek arkadaşların yerini de terapistler aldı artık. Günümüz insanının kalabalıktaki yalnızlığına hoşgeldiniz... Sokaklar, barlar, kafeler cıvıl cıvıl insan kaynıyor. Yalnız değiliz ama yalnız hissediyoruz.

KENDİMİZ OLMAYI UNUTTUK
Yazar Barbara Enrenreich'in adlandırdığı gibi 'gösterişci tüketim kültürü' içinde kaybolduk. Beklentilerimiz, başkalarının neye sahip olduğuna göre değişebiliyor. Sürekli kendimizi birileriyle kıyaslıyoruz. Ölçümüz iyi bir hayat değil, başkalarınınkinden daha iyi bir hayat... Kendimiz olmayı unuttuk. Güven duymaya ihtiyacımız var ama sürekli kendini başkası ile karşılaştırdığın bir ortamda o güveni nasıl duyacaksın? İşte bunun için yalnızız. Modern dünyanın geldiği yer... Gerçek dostluğa tam da bu sebeple ihtiyacımız yok mu? H 'World's Greatest Dad' filminden bir alıntı: "Eskiden bu hayatta en kötü şeyin yapayalnız kalmak olduğunu düşünürdüm. Hayır değil. Hayattaki en kötü şey; seni yalnız hissettiren insanların arasında kalmak. Benim için iyi bir insan olmak, iyi bir insan olarak bilinmekten daha önemli artık. Ne kadar sahte olduğumun anlaşılmasından korkarak, kendim dahil, hiç kimsenin iyi niyetine inanmadığım bir hayat yaşamak... En kötüsü bu..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA