Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Bulaşıcı duygular

48 yıllık hayatımda yaptığım hatalara şükürler olsun; arada bir de olsa hayatı net görebilmeyi öğrendim.
Bir okurum, "Yazılarınızla, insanların davranışlarına ayna tutuyorsunuz" diyor.
Doğru, çünkü yıllar içinde o aynayı kendime çok tuttum.

NEGATİFLİK
Mesela geçen yıllar içinde; içinde bulunduğumuz yorgun ve agresif ruh halini etrafa nasıl 'salgın hastalık' gibi yaydığımızı farkettim.
Hasta olduğumuz zaman bir başkasına geçmemesi için dikkat ederiz. Ancak negatif duygulara gelince, aynı hassasiyeti göstermiyoruz ve kendi negatifliğimizin bir başkasına bulaşmasına aldırmıyoruz.
Aynen grip olduğunuzda dikkat ettiğiniz gibi; negatifliğinizi de etrafınıza yaymamaya özen göstermeyi düşündünüz mü hiç?
Tabii ki hayatımızda tepki göstermeye değer çok durumla karşılaşıyoruz. Pek çoğumuz için tepki vermek; bir çesit duygusal kafein, bizi pasiflikten sıyıran bir ilaç...
Eğer tartışmalarınızda yıprandığınızı düşünüyorsanız; ilk fark etmeniz gereken, karşınızdakinin her şeyi sizin gözünüzden görmesine ne kadar takıntılı olduğunuz...
Yani 'Benim dediğim gibi düşünmezsen; susmama ve hayatıma devam etmeme imkan yok' düşüncesindeki ısrarcılığınız...
Arada bir de olsa otomatik pilottan çıkıp; istemediğiniz, uygun görmediğiniz bir şeyle karşılaştığınızda, tepki gösterme ihtiyacınızı görmezden gelebilir misiniz?
Ya da kendi fikrinizi ispat etmeye çalıştığınız kadar farklı düşünenlere de hoşgörülü yaklaşabilir misiniz?
Her konuda ama her konuda sizin doğru ama başkasının yanlış olduğunu ispatlamak için enerjimizi ne kadar gereksiz harcayabildiğimizi hatırlatmak istedim.
Nasıl düşündüğünüzü, düşüncelerinizi nasıl aktardığınızı, nasıl iletişim kurduğunuzu fark edin.
Hayatınızda doğru gitmeyen şeyleri düzeltmek için atılması gereken ilk adım bu...

DEPRESİF RUH HALİ
Ve her şeye rağmen, şunu da farkedin ki, yaşadığımız tüm zorluklar; dayanıklılığımızı, esnekliğimizi, cesaretimizi artırıyor.
Problemlerle zihinsel ve ruhsal olarak gelişiyoruz.
Aynen okulda çocuklara verilen zor problemler gibi, çözdükçe kapasitenin artması sağlanıyor.
Farklı bakış açıları gelişiyor.
Ancak pek çoğumuzda bu akıllanma, olgunlaşma henüz oturmadı. Alıştığımızdan farklı düşünmeye ve tavır almaya açık değiliz henüz. Yaşadığımız toplumun bazı gerçeklerini kabullenmekte güçlük çekiyoruz.
Ancak bulunduğumuz şartlara hep karşı koyarak yaşamanın verdiği depresif ruh haliyle insan kendini tüm seçeneklere kapatıyor ve nasıl bir kısır döngü içinde yaşadığını göremiyor.
Winston Churchill'in "Cehennemin içinden geçiyorsanız, yürümeye devam edin" dediği gibi, sadece tepki ile yaşayıp o düşük enerjinin bir parçası olarak kalmayın. Cehennemin içinde kalmayı seçmeyin.
Dikkatinizi ve enerjinizi; çıkış noktalarınızı bulmaya verin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA