Shanshan'ın 700 dolarlık kırmızı tabanlı Louboutin ayakkabılarını, sevgilisi Mr. Wu almış.
Ama ayaklarının altındaki nasırlar, yoksul çocukluğundan kalma...
Shanshan, zengin bir adamın metresi olabilmek hayali ile 17 yaşında köyünü terk ederek büyük şehre gitmiş. Çin'de milyonlarca genç kızın hikayesi onunkine benzer. Şehre giden kızlar, karaoke barlarda çalışıp müşterileri eğlendirirler. Fazla para ödeyen müşterilerle seks yaparlar. Eğer zengin müşteriyi tavlayabilirlerse, metres olurlar.
Çin'de evli erkekleri tavlamak hiç de zor degil! Shanshan'a göre; bütün yapmanız gereken olabildiğince güzel ve seksi görünüp "Ohhh ne kadar zekisin! Gerçekten 55 yaşında mısın, inanmıyorum! Ne kadar güçlüsün!" gibi şeyler söylemek.
Aeon dergisindeki makaleye göre; Çin'de güçlü ve zengin olup da metresi olmayan erkek, erkekten sayılmıyor.
Rüşvet yiyen yöneticilerin yüzde 95'i evlilik dışı ilişki yaşıyor. Bunların yüzde 60'ının metresi var.
Shanshan, Mr. Wu'nun Pekin'deki 2.5 milyon dolarlık apartmanında yaşıyor; Mr. Wu da karısından fırsat buldukça Shanshan'ı ziyarete gidiyor.
Onun gibi hayat yaşayan genç kadınlara Çin'de ernai (ikinci eş) deniyor. Başkent Pekin, Şanghay ve diğer büyük kentlerdeki lüks emlakçılar, ernai'leri için apartman satın alan zengin erkekleri hedefleyen siteler geliştiriyorlar. Bu sitelerde aileler oturmuyor.
Shanshan'in oturduğu apartman ernai'lerle dolu. Erkeklerin ziyaret etmediği zamanlarda can sıkıntısından bütün günlerini alışveriş ve dedikodu ile geçiriyorlar.
PARA KARŞILIĞI İÇTENLİK
Alexander Wang, Channel ve Lauboutin gibi markalar ile spor araba olmazsa olmazları. Çin'de Ferrari sahiplerinin yüzde 20'si kadınmış, dünyada ise yüzde 5.
Ernai'lerin aylık harçlıkları 20 bin Yuan civarı. Çok alımlı ve akıllı olanları ise günde 10 bin yuan harçlık alıyor.
Ernai'ler, ilişkide yerlerini biliyor... Yoksul geçmişleri yüzünden bu adamları kendilerine 'amca' gibi görüyorlar ve onların kanatlarında kendilerini güvende hissediyorlar. Öyle 'karını boşa, benimle evlen' gibi talepleri de yok. Hatta metres olmayı, eş olmaya tercih ediyorlar. Evli erkekler de para karşılığı bile olsa 'içtenlik' arıyorlarmış metreslerinde...
Para vermese bile onunla olabileceğine erkeği inandırmaları gerekiyormuş. Ancak 30'lu yaşlarına gelen metresi de gözünün yaşına bakmadan terk ediyorlar; o başka...
Bir de xiaosan'lar (üçüncü kadın) var.
Onlar da metres ama ernai'lerden farklılar.
Daha eğitimliler ve profesyonel hayatları var. İş ortamlarında tanıştıkları zengin, güçlü ve evli erkeklere aşık oluyorlar, ilişkiye giriyorlar ve erkeği karısından boşatıp evlenmeyi amaçlıyorlar.
Erkeklerin egemen olduğu, zengin ve fakirin arasında uçurumlar olan toplumlarda bu tip ilişkilere çok sık rastlanıyor.
Bizde de dolu... Benim şahsen bildiğim öyle hikayeler var ki; insanın ağzı açık kalır.
Kendilerinden yaşça büyük ve zengin erkeklerle birlikte olup kendi öz değerlerini beraber oldukları erkeğin net değerinde bulmaya çalışan kadınlar...
Lüks onlar için tek norm. Paranın yetemediği tek lüks ise, sevgi!
Acaba mutlular mı? Yoksa sevmedikleri ama kaçamadıkları bir hayat mı yaşıyorlar?
Çünkü bu mantalitedeki erkekler, zenginleştikçe bozuluyor; kadınlar ise ruhen bozuldukça zenginleşiyor.
