Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Acıyı yaşamak ve ızdırap çekmek

Bu haftaki yazım bir magazin sayfasında sırıtacak türden ama içimdeki hisle başka şey yazmam mümkün değildi.
Soma'da biricik evladını, eşini, kardeşini, babasını, sevdiğini kaybeden ailelerin çaresizliklerini, acı ve kederlerini kendi yüreğimde hissetmek, elimden gelen tek şey şu anda…
Hayat bir kez daha gösteriyor ki; yaşamın getirdikleriyle güçlü olmasını öğrenmekten başka çaremiz yok.
Üç çocuğundan ikisini kaybetmiş bir babanın bir yazısını paylaşmıştım birkaç yıl önce… Şöyle diyordu:
"Ben iki kez mahsun kalmış bir babayım. 13 ay içinde en büyük oğlumu intihardan, en küçük oğlumu lukimia hastalığından kaybettim. Çektiğim acılar bana hayatın kırılganlığıyla ilgili çok şey öğretti. 'Neden benim çocuklarım? Neden ben?' soruları kaçınılmaz oldukları kadar, anlamsızlardı benim için…

'BİR DAHA AYNI KİŞİ OLAMAM'
Bu aşamada hayattan hak aramak çok saçma… Acımın üstüne perde çekmek, çocuklarımı bir daha özlemeyeceğim noktasına gelmek, benim için kabul edilemeyecek bir fikirdi. Bir daha hiçbir zaman aynı kişi olamayacağım gerçeğini kabul etmem gerekiyordu.
Kalbimin büyük bir bölümü çocuklarımla beraber gömülmüştü.
Geriye ne kaldı?… İşte bu, sorulmaya değer bir soruydu… 13 yıl sonra oğullarım içimdeki yerlerini korurlarken, onları kurtaramadığım için kendimi olabildiğince affettim. Artık onlarsız yaşlanacağım fikrini kendime kabul ettirdim. Bana halen ihtiyacı olanlara sevgimi vermeye mecburum. Bu şekilde çocuklarımın anılarına da sadık kalacağım."
Acımızı nasıl yaşadığımız ve tecrübemize saptadığımız anlam, gelecekle nasıl yüzleşeceğimizi belirler.
Tüm ruhsal öğretiler, trajediyi pozitif bir amaca çevirip onun için yaşamayı ve paylaşmayı öğretirler. Yani hayatınızın geri kalan bölümüne bir anlam saptamayı…

ŞEFKATİN ÖNEMİNİ KEŞFEDİN
O zaman yaşadığımız zorluklar daha çok korku, öfke ve bunalım getireceğine, ruhsal gelişimi ve pozitif transformasyonu sağlayan fırsatlar olurlar.
Hayattan aldığınız büyük darbenin ve bıraktığı izin sabır ve anlayışa dönüşmesi için ilk adım; gerçeği an be an, gün be gün kabul etmek, kendinizi de sonuca bırakmak… Hislerinizden kaçmak, bastırmak veya karşı koymak yerine; öfkenizi, hırsınızı, içinize yayılan umutsuzluk ve ağırlığı tümüyle vücudunuzda yaşamaya açık olmak… İyileşme böyle başlıyor…
Bu büyük kayıp karşısında içinizdeki acıyı yok edemezsiniz, ancak bu acıyı tecrübe ediş şeklinizi değiştirmek, ızdırabınızdan anlam ve pozitif bir amaç çıkartmak sizin elinizde…
Şefkatin önemini keşfetmek de sizin elinizde. Sadece sevdiklerinize değil, kendinize karşı da duyulan şefkatin önemini...
Sevdiklerini kaybeden ailelere sabır ve başsağlığı diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA