Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

İtalyan kadınların işi çok zor!

Craft Tiyatro'nun İtalyan kadınlarına adadığı yeni oyunu 'Hepimizin Öyküsü Aynı', kadın olmanın zorluğunu üç başlıkta anlatıyor

'Garaj', 'Enkaz' ve 'Personel' gibi her sezon sahnelediği oyunlarla adından bahsettiren Craft Tiyatro, yine iddialı oyuncu kadrosu ve çarpıcı bir konuya sahip olan yeni oyunuyla tiyatroseverlerin karşısına çıktı. 'Hepimizin Öyküsü Aynı' adlı oyun; 'Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü' adlı oyunuyla hatırlanan Nobel ödüllü İtalyan oyun yazarı Dario Fo'nun imzasını taşıyor. Fo'nun eşi Franca Rame ile birlikte yazdığı 'Kadın Oyunları' serisinden seçilen eser; 'Uyanış', 'Yalnız Kadın' ve 'Ana' adlı üç başlıktan oluşuyor. Metinleri, dilimize Füsun Demirel çevirmiş. Oyunun yönetmeni ise atv'de yayınlanan 'Analar ve Anneler' dizisinin kadrosuna katılan deneyimli oyuncu İpek Bilgin... Monolog şeklinde ilerleyen oyunda Pınar Çağlar Gençtürk, Hatice Aslan ve İrem Sak rol alıyor.

MİZAHLA ÖRÜLÜ 'UYANIŞ'
Oyun, İrem Sak'ın 'Bu ülkenin kadınlarının artık böyle sorunları olmadığını biliyoruz. Bu yüzden bu oyunu tüm İtalyan kadınları yararına oynamaya karar verdik' şeklindeki göndermesiyle başlıyor. Pınar Çağlar Gençtürk; her günü birbirinin aynı olan, sabahın kör vaktinde güne başlayıp bebeğini doyurduktan sonra fabrikanın yolunu tutan genç bir işçi kadının anlatıldığı, mizahla örülü 'Uyanış' adlı bölümü oynuyor. Gençtürk, diğer yandan yakında Oyun Atölyesi'nde sahnelenecek olan 'Aşk Delisi' adlı yeni oyununun provalarına da devam ediyor. Gençtürk'ten sonra sahneye Hatice Aslan giriyor. Sahne düzenini kendisine göre ayarlayıp bu bölümün başlığı 'Ana' diyerek başlıyor anlatmaya. Onun derdi çok büyük; o bir ana... El bebek gül bebek büyüttüğü oğlunun başına gelenler üzerinden yaşadığı dramı paylaşıyor. Aslan, "İzlemenize değil, düş gücünüze ihtiyacım var" diyerek seyirciyi empati kurmaya davet ediyor. Vücut dilini çok iyi kullanan Aslan, güçlü oyunculuğuyla duyguyu izleyiciye yansıtmayı başarıyor ve zor bir rolü kotarıyor.

HER ŞEYE RAĞMEN MUTLULAR
Ardından sahneye, ayağında terliği, kafasında tülbenti ve sabahlığıyla işveli cilveli bir kadın çıkıyor. 'Yalnız Kadın' başlıklı son bölümde İrem Sak; kocası, kayınbiraderi ve çocuklarıyla yaşayan, evden dışarı çıkamayan bir kadını canlandırıyor. Sak, başından geçenleri karşı komşusuna anlatıyor. Evlenmiş ama sevememiş, hayatını yaşayamamış, duygusallığı tadamamış 'Maria'; kendisinden yaşça küçük biriyle yaşadığı ilişkiyi, bu durumu öğrenen kocasının kendisini eve kilitlemesini eğlenceli şekilde anlatıyor. Sak, bir yandan telefon sapığı, diğer yandan röntgencisi, içeride ağlayan bebeği, yatalak kayınbiraderiyle birçok kadını bir bünyede temsil ediyor aslında. Sak'ın esprili anlatımı ve dinamik oyunculuğu oyunun temposunu yükseltiyor. Yaklaşık 90 dakika süren oyundaki üç kadın; yaşadıkları her şeye rağmen yine de mutlu, umutlu ve güleryüzlü olmayı, hayatın kendilerine getirdikleri karşısında dik durmayı başarıyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA