Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERT VİDİNLİ

Akaretler tekrar ın olacak mı?

Akaretler projesi, 2008 yılından bugüne sürekli olarak bölgenin ihtiyacına göre şekillenerek geldi. İlk yıllarında açılan mağaza ve restoranların birçoğu artık yok. Çılgın partileri ile adından söz ettiren W Hotel değişim geçirdi, Michelin yıldızlı restoran Spice Market gitti ve birçok dünya devi mağazanın yerine yenileri açıldı. Bu lüks bölgedeki jet-set takılmalar azalınca, dümeni sanata ve tasarıma kıran Akaretler; şimdilerde kaldırım kafeleri, sanat galerileri ve de ulaşılabilir lüks olarak tabir edilen mağazaları ile daha cool ve daha samimi. Şarap peynir tapas'tan meyhane lezzetlerine, kahveden muhallebiye kadar her zevke göre bir şeyler var.

YENİ BİR ADRES
Akaretler'in şimdi de bir pizzacısı var. Londra menşeili, dumanı üstünde yeni bir Akaretler projesi ile tanıştırmak istiyorum sizi. SohoHouse grubuna ait olan Pizza East'in, ilk olarak Londra'da Shoreditch High Street'teki şubesinde karbonhidrat patlaması yaşamıştım. Eski bir çay binasının giriş katında yer alan restoran; dekorasyonunda eskiden kalan endüstriyel detayları korumuş, ahşap sıcaklığını yaşatan bir yer. W Hotel'in giriş katında yer alan mekan da bu samimiyette; yine ahşap ağırlıklı ve mavinin samimi tonlarında... 80'lerden kalma parçalar, fonda kulağınızda. İçeri girdiğinizde dev bir barla karşılaşıyorsunuz; dilerseniz yemeğinizi barda da alabilirsiniz. 'Barda takılmak bana göre değil' derseniz, açık veya kapalı alanındaki masalara kurulabilirsiniz. Favori lezzetlerim; Burrata pizza, köfteli pizza, kabakçiçeği dolması ve tatlı olarak da crumble.

DOKUZ AYDIR BEKLİYORUM!
SohoHouse ekibini bu mekanda sıkça görebilirsiniz; açılış gecesinde Soho'nun yaratıcısı Nick Jones oradaydı. Hemen yanıbaşımda, barda kendi halinde takılıyor ve gelen konuklarla muhabbet ediyordu. Hatta bir ara yanaşıp "Ne oldu benim üyeliğim patron?" diyecektim. Kurucu üyelik davetini alalı neredeyse dokuz ay oldu ama halen bekleme listesindeyim, vay halime! Ah daha ne kadar kreatif işlere imza atmam gerekiyor, söyleyin bana! Şöyle bir düşünüyorum, acaba bir sanat galerisinde sergi mi düzenlesem? 'SohoHouse'a nasıl üye olunur?' temasını işleyeceğimiz fotoğraflar çekeriz, belki o zaman olur. Dünyanın dört bir yanındaki Soho'larda bu kadar çok vakit geçiren bir ben varımdır, bir de Nick'in ekibi!

YAZ GELDİ KAÇ KAÇ KAÇ!
Havalar ısınınca düğün sezonu da açılıyor arkadaş! Evdeki düğün davetiyelerini bir bir yakmak istiyorum! Evet, etrafımdaki insanların mutlu günlerine seviniyorum ama aynayı kendime tuttuğumda, evde kalma sendromunun dibine vuruyorum. Hele ki sosyal medyada paylaşılan onca fotoğraf, kıskançlık krizinin hasını yaşatıyor insana. O zaman ne yapıyorsun, Sezen Aksu'dan 'Sarı Odalar'ı mırıldanıyorsun. 'Alırım başımı giderim, efeler gibi hey...' O yüzden yaz sezonuyla ilgili özlemediğim şeylerin başında düğün dernek, nişan işleri geliyor. Peki yazla ilgili neleri özlemişim; onları keyifle sıralayabilirim: Güneş kreminin kokusu, kavunlu frozen içmek, parmak arası terliklerim, şezlong kitaplarım, bira-midye ikilisi, renkli bileklikler, halhal, çiçekli deniz şortlarım, karpuz-peynir ikilisi ve güneş yanığımı bile özlemişim be canım!

SU DETOKSU YAPALIM MI?
Şehrin yeni trendi su detoksu. Ramazan ayı yaklaşırken, önden su detoksu yapıp kendini hazırlayan gençler var. Su detoksu; sihirli, renkli, bol sebze-meyveli karışımlarla yapılan detoks içeceklerine rakip. Bodrum'da gittiğim detoks merkezinde su detoksu yapılabiliyor. Motivasyonu artıran, zamanı hızla geçirmenizi sağlayacak deneyimler sunuyorlar. Masajlar, terapiler, yoga ve meditasyon gibi... Aslında bütün iş sizde bitiyor. Tüm gün su içiyorsunuz, o kadar. Yurt dışında su detoksu kliniklerinin yakaladığı popülariteden sonra ülkemizde de, saat başı su içerek hem kilo verebilir, hem de hastalıklara karşı güçlenebilirsiniz. 21 günlük bu kür için hazır olmanız lazım, yoksa o kafaya gelmek biraz zor...

HUGH JACKMAN'A ÖNERİLER

Hugh Jackman, Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde dün akşam ilk gösterisini gerçekleştirdi. Bugün ve yarın da sahneye çıkacak. İkinci gecesi ne de olsa, yine şifayı kapabilir; aman dikkat Hugh'cüm! O yüzden sana nane limonlu tavsiyelerim var, şifa olsun: n Türk insanı şapır şupur öpüşmeyi sever; aman uzak dur, mesafe koy. n İstanbul'un sıcağına aldanma, Boğaz havası çarpar. Sen yine sıkı sıkı giyin ve sahil hattı yürüyüşlerini kısa tut. Bebek-Emirgan hattı çok eser, söyleyeyim. n 'Geleneğimizdir' deyip rakı sofrası kurup sazlı sözlü gece organize ederler; aman fazla uzatma yoksa sabah başın ağrır, yataktan kalkamazsın.

UFAK UFAK TAVSİYELER
Bahçeşehir'de bulunan Huxo'ya mangolu İtalyan sufle yemeye gidebilirsiniz.
Nişantaşı'nın butik spor salonu Gym&Tonic'te spinning derslerine katılabilirsiniz.
Moda'daki Naan Bakeshop'un, organik pazarlarda ne satılıyorsa, ona göre şekillenen ekmek mönüsünden bagetler alabilirsiniz.
Karaköy Fransız Geçidi'nde bulunan OPS Passage'da, deniz mahsülleri çorbasının tadına bakabilirsiniz.

KRAL DAİRESİNDE BULUŞMA
Cemiyet hayatının ünlü isimleri, geçtiğimiz günlerde İsviçreli saat markası Longines'in Basel World 2015 saat koleksiyonu için düzenlenen davette bir araya geldi. Pelin Kaya'nın ev sahipliğinde Maçka Park Hyatt Hotel'in kral dairesinde gerçekleşen davete; Yasemin Özilhan, Ayşe Kucuroğlu, Ceylan Çapa, Feryal Gülman, Pınar Sabancı gibi birçok ünlü isim katıldı. Beyaz güller ve orkidelerle süslenen mekanda güzel havanın ve şık ikramların tadını çıkaran konuklar, ortaya renkli görüntüler çıkardı. Ünlü kadınlar, şıklıklarıyla da birbirleriyle yarıştı. Konuklar, İsviçre'den özel olarak getirilen saatlere büyük ilgi gösterdi. Ünlü isimler, saatlerin özel sunumundan da çok etkilendiklerini dile getirdi. Tüm dünyada ünlü isimlerin tercihi olan marka, Türkiye'ye gelişinin birinci yılını da bu davetle kutlamış oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA