Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERT VİDİNLİ

Amsterdam’da ‘dijital akraba’ ile karşılaşma

Hatırlarsanız, birkaç ay önceki Amsterdam seyahatimde başıma gelmeyen kalmamıştı! İki dev bavul, Dam Meydanı'nın ortasında bulunan Krasnapolsky Hotel'in bavul odasından, onca otel misafirinin gözünün önünde çalınmıştı. Kamera kayıtlarını izlesek de, otel yönetimi ile masaya oturup işi çözmeye çalışsak da hiçbir sonuç elde edememiştik. Çünkü otel yönetimi bizden, bavulun içindeki her şeyin faturasını göstermemizi istemişti. Haydaaa! "Onca yılın kılık kıyafeti, çantası, ayakkabısı nasıl faturalanacak?" deyip uğraşmadık. Bunun üzerine otel yönetimi de bize beş gece altı gün konaklama hediye etti. Biz de hakkımızı kullanmak üzere, geçiğimiz günlerde Amsterdam'ın yolunu tuttuk. İnsanoğlu işte; yaşadıklarından ders almıyor. Tıpkı ilişkilerimizde olduğu gibi... Bir kere aldatılıyorsun; başta sinirleniyorsun, sonra sakinleşip sevdiceğini affediyorsun. Onun ufak bir jesti tüm sinirini sıfırlıyor; tıpkı otelin bize yaptığı konaklama jesti gibi... Biz de affettik işte; iki tatlı söze, bir jeste kendimizi aynı otelde buluverdik.

40 YILLIK DOST GİBİ!
Otelden çıktık; dijital alışkanlığım olduğu üzere Snapchat'ten paylaşım yapmaya başladım. Vır vır konuşuyorum, kaldığım oteli, günlük programımı, gideceğim restoranları, göreceğim mekanları anlatıyorum. Aradan birkaç saat geçiyor... 20'li yaşlarında genç bir kız, sanki uzun zamandır görmediği bir tanıdığına veya akrabasına seslenir gibi bana sesleniyor. Kafamı sesin geldiği yöne çevirmemle, sarılıp beni öpmesi bir oluyor! Sanki 40 yıllık dostuna kavuşmuş gibi! Takıyor beni koluna, başlıyoruz Amsterdam sokaklarında beraber yürümeye... Gideceğim Ali Ocakbaşı'na kadar bana eşlik ediyor... Snapchat sayesinde beni benden daha iyi tanıyor. Daha sonra benimle Snap atıyor. Bunun üzerine kızın telefonu çalıyor, diğer Türk arkadaşları tek tek arıyor... Onlarla da sohbet etmeye başlıyorum. Artık takipçilerinizle aile gibi oluyorsunuz diyorum ya; hiç düşünmeden boynunuza atlıyorlar, sarılıp öpüyorlar. Dijital dünyanın geldiği son noktada hepimiz akrabayız! Bir önceki Amsterdam ziyaretimde, Ali Ocakbaşı'nın Türk mezelerine kaşık sallamıştık. O zaman daha yolun başındalardı. Şimdi Volkan-Okan Akkaş Kardeşler işi bitirmiş! Kardeşler, şimdi de gözlerini Viyana'ya dikmiş; önümüzdeki ay bu şehirde açmayı planladıkları yeni şubenin ardından, Londra'ya da açılacaklarmış. Amsterdam'da her gün 25 bin adım yani 15 kilometre yürüyoruz; ne yiyorsan, ne içiyorsan yakıyorsun. Bize kilo aldıran, yaşadığımız şehirmiş meğer. Yedi tepe üzerine kurulu İstanbul'da, sahil hattı dışında adam akıllı yürüyüş parkuru olmaması bizi şişiriyor arkadaş! Amsterdam'da ise her yer yürüme mesafesinde... Geçen sene de katıldığım Taste of Amsterdam isimli yemek festivalini bir kez daha ziyaret ettim. Bugün sona eren festivalde; şehrin popüler restoranları, Amstelpark'a yemek karavanları yerleştirdi. 12 Euro ödeyerek girilebilen festival alanında, ilk gün hava yağmurluydu. Ancak bu, yerel halkın parkta takılmasına engel olmadı. Bu arada festivalin en ilgi çekici workshopu; yemek fotoğrafçılığı dersiydi. Yediğimizi içtiğimizi fotoğraflayıp paylaştığımız bugünlerde; yemek stylingi nasıl olur, kadraj nasıl ayarlanır öğrendik...

FUTBOLCULAR MAGAZİN RİNGİNE GERİ DÖNDÜ
Siz de benim gibi 'Televole' gençliği misiniz? 1994-2005 yıllarında futbol magazin programı olarak yola çıkıp sonra futbolcuların ve ünlü isimlerin aşk hayatlarını ekrana taşıyan fenomen televizyon programı 'Televole'... O dönem furbolcu-manken aşkları gündemimizden düşmezdi. 'Televole'den sonra futbolcu magazini sessizliğe büründü; yerini zengin playboylara, şarkıcılara, ikoncanlara ve oyunculara bıraktı. Oyuncu magazini, son yılların en ilgi çeken gündem malzemesi oldu. Futbolcuların evlilik hayatları ve ilişkileri, gündem dışı kaldı. Kimileri bu durumu, takım yönetimlerinin futbolculara müdahale etmesine bağlıyordu. Birçok futbolcu da eşi ve çocuklarıyla gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyordu. Ancak son aylarda futbolcu magazini tekrar patlak verdi ve bugün hangi gazeteyi elime alsam, en çok futbol yıldızlarıyla ilgili haberlere rastlıyorum. Son günlerde bir tarafta Burak Yılmaz ve eşi arasındaki çatışmayı okuyorum, diğer taraftan İbrahim Toraman hakkındaki iddiaları... Anlaşılan o ki; futbolcular magazin ringine geri döndü. Özel hayatlarında krizler patlak verince sükunet bozuldu. Bakalım bu durum, magazinin başrolündeki oyuncuları tahtından edecek mi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA