Heyt yürü be Gigi Hadid, arkandayız! Sosyal medyada dönen 20 saniyelik bir video var. Görüntülerde Gigi, Milano Moda Haftası'nda bir defile sonrası kulisten çıkıyor ve korumaları eşliğinde otomobiline doğru yürüyor. Bir yandan da paparazzilere cool pozlar veriyor. İşte o esnada, korumaları aşan cesur bir genç Gigi'yi kucaklıyor ve havaya kaldırıp yere bırakıyor. Gigi; adamın peşinden koşuyor, uçan tekmeler savurup ağzına geleni söylüyor ama olan oluyor işte. Tacizci genç, bu sansasyonel hareketiyle tüm dünyada haber oluyor ve kadınları da ayaklandırıyor. Peki o sırada Gigi'nin korumaları ne yapıyor? Güzel modelin güvenliğini sağlamakta sınıfta kalıyorlar ve bu duruma müdahale bile edemiyorlar. Gigi'ye önce geçmiş olsun diyor, sonra da kendisine Türk bir koruma tavsiye ediyoruz. Bak bizimkiler, tacizci gencin hakkından nasıl gelirdi! Bu vesileyle kadın tacizine karşı tepkimizi bir kez daha ortaya koyuyoruz. çok havalı! Gelelim, yakın korumaların İstanbul gece hayatındaki yerine... Gece kulüplerinde gezen, popüler restoranlara giden gezginler, artık tek başına sosyalleşmiyor; gecelik koruma kiralıyorlar. Günlük ücreti 300-400 TL olan bu korumalar, tüm gece müşterilerinin yanında durup güvenliklerini sağlıyor. Ancak birçok mekan bu durumdan şikayetçi. Sürekli masanın başında bekleyen ve etrafa keskin bakışlar atan bu adamları içeride istemiyorlar. Bazı müşteriler çözümü bulmuş; korumaları için de masa rezervasyonu yaptırıyorlar. Ben de gittim, bir gecelik koruma kiralayan arkadaşıma sordum: Bu adamı tutmandaki sebep nedir? İşte sunduğu nedenler: 1- Alkol aldıktan sonra etraftaki insanlara karşı bir koruma kalkanına ihtiyaç duyuyor. Bu devirde herkesin bir hasmı var ne de olsa. 2- Kız arkadaşı tuvalete giderken eşlik etmek zorunda kalmıyor. Koruması, sevgilisini tuvalete götürüp geri getiriyor. Emanetçi gibi yani. 3- Yanında korumayla dolaşmayı çok havalı buluyor. Kısacası bu kış, gezginlerin yanında bir gecelik korumaları bol bol göreceğiz gibi duruyor. Korumalarıyla coşup kopacaklar, cakalarına caka katacaklar.
TAŞ DEVRİ DİYETİNE BAŞLADIM
Sevgili okurlarım; yeme-içme ve kontrolsüzce karbonhidrat tüketmeye son verdim. Siz bu satırları okurken, ben ruh ve beden sağlığımı iyileştirmek için hem bir ilişki koçu, hem de sağlıklı yaşam koçuyla çalışmaya başlamış olacağım. Tüm hayatımı onların öğretileriyle şekillendiriyorum. İlk olarak Doruk Güçlü ile paleo, yani taş devri diyetine başlıyorum. Doruk, "Bugüne kadar kimsenin bu diyetle aç kaldığını görmedim" diyor ve stresimi abur cubur yiyerek değil, sporla atmam gerektiğini söylüyor. Peki neden koçlara ihtiyaç duydum? Çünkü her dakika kontrol altındayım; mesajla, telefonla, açlık çektiğim kriz anlarında beni motive ediyor. Vücut sağlıklı beslenme düzenini ilk başlarda kabul etmeyip direndiği için, koçumun üzerimde kurduğu baskı bana iyi geliyor. Ancak o otoriter dikta tavrı beni yola getirebiliyor. Yoksa bir başıma bu işi beceremem. Paleo diyetinde; klasik tencere yemekleriyle besleniyoruz. Fakat yağın hiçbir türü kullanılmıyor, zeytinyağı bile yasak. Süt, peynir, yoğurt yok. Tahıl grubundan bulgur ve kinoa yenmiyor. Bakliyat da yok; nohutu, fasulyeyi unutuyoruz. Şeker, tatlandırıcı, kremalı kahve yasak. Günde iki kez spor yapıyoruz ve akşam saat 19.00'dan sonra ağzımıza lokma koymuyoruz. Gelsin lahanalar, kabaklar, patlıcanlar, tavuklu ve balıklı salatalar, kuşkonmazlar... Bunlar yazarken kolay da, uygulamada ise tüm stresimi Doruk çekiyor. Beslenmede durum bu. Peki ilişki koçumla neler yapıyoruz? İlişki koçum Cansu Yağız ile, 30 yaşıma kadar devam eden yalnızlığımdaki hatalarımı bulup 'Bendeki sorun ne?' sorusuna cevap arıyoruz. Ruh sağlığımı iyileştiriyoruz.
CAZİBE KANUNLARI
Bugüne kadar beni yazılarımdan ve sosyal medyadan takip edenler bilir; iş hayatında istikrarlı biriyim ancak özel hayatımda çömezin önde gideniyim. Bu noktada Cansu, kulağıma bazı cazibe kanunları fısıldıyor. İşte o kanunlar: 1- Karşındaki kişiyi havaya sok; ona kendisini iyi hissettir. Değerli hissettirmek, ilk kural. Bu devirde birçoğumuz 'ben'ci olduğumuz için ilk uygulamamız gereken kural bu. 2- Cazibe; konuşmakla değil, dinlemekle olur. Birini etkilemek istiyorsan, karşı tarafı konuştur ve iyi bir dinleyici ol. 3- Gerçek cazibe, gerçek iltifatlarla olur. Abartıdan uzak ve samimi iltifatlarda bulun. 4- Aşk, çok gülmekle ilgili bir şey. Birlikte eğleniyorsanız; aşk doğar, aşk! 5- Unutmayın ki; kolay elde edilen, kolay vazgeçilendir. Zor olan için ne kadar çok uğraşırsan, tutku o kadar büyük olur. Cansu, bir de bir kitap tavsiye ediyor: Stephen Covey imzalı 'Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı'. Hadi hep birlikte şifa bulalım canlarım.
