Dijital dünyadaki son gelişmeler neler? İstanbul'da hangi semt yükselişte? Haftanın en ilgi çeken ismi kim? Tam da pazar havası diyeceğiniz tüm mevzular burada. Buyrun canlarım...
Kimi popçunun şarkısını bilirsiniz yüzüne aşina olmazsınız; kimisini görünce 'Bu çocuk oyuncu muydu, yoksa şarkıcı mıydı?' der, mesleğini kestiremezsiniz. Hep kafalar karışır. Çünkü zor bir dönemdeyiz; herkes ünlü! Sosyal medya fenomeni, yeni nesil sosyetiği, dijital ikonlar, komedyenler; hepsi de milyonlara yakın takipçisi ile tanınır. Bir de onlarca dizinin yüzlerce oyuncusu var ki, tam bir karmaşa yaratır ya da ben tam bir eski kafalıyım! Ancak bir isim var ki, bunların arasından sıyrılmayı başarmış; Cem Belevi. Cem bana Murat Boz'un ilk zamanlarını hatırlatıyor. Doğru kariyer yönetimi ile Boz'un önüne geçebilecek potansiyele de sahip... Bu hafta düzenlenen bir partinin en ilgi çeken ismiydi. Şöhretini doğru yönetiyor. Hem iyi şarkı seçiyor, hem oyunculuk yapıyor, hem de İstanbul'un popüler bir mekanında sahneye çıkıyor. Bir de şehrin cool tiplerinin katıldığı davetlere katılır ve iyi bir çevreye sahip olursa iş tamamdır. Bu akıllı manevralarla her alanda bilinirlik yakalayacağı aşikar. Enerjisi samimi, hafif çekingen ama olsun, palazlanınca o da uçup gidecek. Ben Cem'i sevdim. Ona tavsiyem; en'ler listesindeki yerini sağlama aldığında buradaki arkadaşlarını unutmasın; ağabeyleri hep öyle yaptı da ondan...
Dijital dünyada yaşanan çok ilginç olaya şahit oldum. Ama böylesine pes doğrusu! Geçtiğimiz günlerde DM kutuma, yani özel mesaj kutuma, tanımadığım bir Instagram kullanıcısından uzunca bir mesaj geldi. Çok fazla borcu olduğunu, bankadan kredi çekmek istediğini ve alamadığını söylemiş. 20 bin liraya ihtiyacı varmış ve benden 5 bin lira talep ediyormuş. Akabinde bir arkadaşım da benzer bir mesaj aldığını söyledi, sonra bir başkası daha... Dijital dilenciliğe mi geçiş yapıldı artık? Bu nasıl rahatlık! Meğer bu kişiler, Instagram'ı sıkı takibe almış. Lüks hayatı olan kişileri tespit edip bunlara mesaj atıyorlar. Kendilerini acındırarak para koparmaya çalışıyorlar. Bu mesajlara kanıp yardım eden var mıdır bilmiyorum. Hadi yardım ettin, talep edilen rakamlar korkutucu. Demek ki çağ atladıkça dilencilikte rakamlar büyüyor. yeni gözdemiz ataşehir
Karaköy, Arnavutköy, Bomonti, Emirgan; bugüne kadar yükselişe geçen semtler onlardı. Buralarda ardı arkası kesilmeyen mekanlar, galeriler açılır, etkinlikler yapılırdı; biz de bu cazibeye kapılıp semtleri adım adım arşınlardık. Peki ya şimdi? Bu sefer gözdemiz; köprünün diğer ucunda, Anadolu yakasındaki Ataşehir. Açılan canlı performans alanları, galerileri ve restoran-barları, son olarak projelendirilen AVM'leriyle... Unutmadan IF Performans Hall, ardından Jolly Joker ve Hayal Kahvesi'nin açılacağı da konuşuluyor... Eğlencenin semt değiştirmesinden sonra bana bir Ataşehir çıkarması yakışır. şoförsüz otomobiller
Geçtiğimiz günlerde köşemde 'Black Mirror' dizisinin üçüncü sezonunun ilk bölümünden bahsetmiştim. Peki ya sonrası mı? Vasat, beklenilenin altında. Bir önceki sezon bölümleri çok daha manidar, çok daha göndermeli hiciv sanatının manevraları ile dolup taşıyordu. O yüzden ilk bölümden sonraki bölümlere gönderme yapamayacağım. Ancak son bölümdeki bir teknolojik gelişme var ki, yakın gelecekten, önümüzdeki yıllardan bahsediyor; birkaç yıla kalmaz uygulamaya geçilir sinyali veriyor. Dizinin uçuk kaçık 50 yıl sonrasına gönderme yapan geleceğe dönüş kıvamındaki senaryosundan sıyrılan 'şoförsüz otomobil' dikkatimi çekti. Teknolojik gelişmeleri benim gibi yakından takip edenler bilir; dünyanın ilk sürücüsüz taksisi Singapur yollarına çıktı. Ulaşım endüstrisini değiştirecek gelişmenin ardından Uber de halka açık test yapacağını duyurdu. Peki nasıl mı olacak? Otomobiller sekiz kamera sayesinde 250 metre mesafeye kadar 360 derece görüşe sahip olacak. Ultrasonik algılayıcı ile görüş zenginleştirilecek. Ön yüzdeki radarla da yağmur, sis ve tozdan bilgi edinebilecek. İstanbul trafiğinin bu araçlarla düzenlemeye gittiğini düşünebiliyor musunuz? Harika bir iş olur dostum!
