Bizim memlekette, yaş 30'lara yaklaşınca aile efradından, özellikle de anne tarafından düzenli bir taaruz başlatılır; misal, evlenen arkadaşların mutlu hayatlarından bahsedilir, sokakta çocuk görüldüğü zaman duygusal hezeyanlar yaşanır ve özellikle yarın bir gün düşebileceğimiz bir zor durumda, yanımızda bir destekçinin olması gerektiğinin altı çizilir.
Bizim memlekette özellikle anneler, duygusalmış gibi görünürler ama içten içe 'faşist' müdahaleler yapmaktan da çekinmezler… Bu tablo, yaklaşık üç-dört senedir, abimin hayatının bir parçası. Düzenli giden bir ilişkisi var, birbirlerini de fazlasıyla seviyorlar.
Kendi hâllerine bırakılsa belki zaten ileride evlenecekler ama annem o duygusal taaruzunu üç senedir bıkıp usanmadan sürdürüyor. Sonunda bu hafta sonu muratlarına erdiler; gelin, damat ve tabii ki annem.
Abim, ilk dört seneyi çıkın, son 28 yıldır hayattaki en yakın dostum. Bundan yaklaşık üç ay önce, evlilik tarihi belirlendiğinde, baş başa verip, farklı bir şey yapalım istedik.
Memleket düğünlerinde asıl amacın, çiftlerin değil, misafirlerin eğlendirilmesi olduğunu bildiğimizden, o günün en özel iki insanının eğleneceği bir plan üzerinde ilerledik.
İkimizin de aklına, doğduğumuz ve bir dönem yaşadığımız şehir olan Stockholm geldi. Hem yılın bu ayında müthiş güzel olurdu Stockholm.
Hemen çalışmalara başladık. Ciddi ciddi proje hazırlar gibi ilerledik. İşte üç aylık çalışmadan, sizler için derlediğim yararlı bilgiler.

ADIM ADIM İLERLE
Bir kere yurt dışında evlenmek akıllı bir işmiş. Kim geldi, kim gitti, kim çağrıldı, kim unutuldu, gelenler eğlendi mi… Bu dertler yok. Makul bir zaman öncesinde, karar verdiğiniz şehirdeki Türk büyükelçiliği ile irtibat kurup, gerekli evrakları sağlıyorsunuz, o kadar.
Tercihiniz yaz aylarıysa, otel rezervasyonlarınızı mutlaka önceden yaptırın.
Oda sayısını, son dakika misafirlerinin de olabileceğini düşünüp, esnek tutmakta fayda var.
İmza günü erken kalkmak ve şehirde fotoğraf çektirmek şart. Bunun için yanınızda profesyonel bir fotoğrafçı götürmenizi tavsiye ederim. Daha kuralcı oldukları söylenir ama Avrupalılar, özellikle başkalarının mutlu anlarını paylaşmayı seviyor. Stockholm'de meclis bahçesinde damatla gelinin fotoğraflarını çekerken yanımıza yaklaşan polisin, "Rahatınızı bozmayın, gelinle damadı merak ettim, izlemeye geldim" demesinden anlayın siz.
Geldik işin en zevkli tarafına; imza sonrası akşam yemeği ve eğlenceye. Benim bildiğim iki şey var. Birincisi, bu tip eğlencelerde kişi sayısı ile eğlence dozajı arasında ters orantı mevcut; ikincisi, oyun havasının, tüm dünya insanına göbek attıracak bir sihri var.

TÜRK İŞİ EĞLENCE
Akşam yemeği yumuşak müziklerle başlıyor ama daha sonra memleketin her yöresinden oyun havalarıyla inliyor mekan.
Yan salonda, bir hukuk firmasının yemeği var. Bir noktadan sonra onlar da Türk işi eğlencenin tadına varıyor ve beraber halaylar çekiliyor.
En son bir elinde beyaz mendili diğer elinde rakı kadehi olan bir İsveçli alnındaki 20 kronla, bana çok eğlendiğini anlatıyordu.
Dedim ya size evlenmek kolay işmiş diye. Günün birinde lazım olursa diye, bu bilgileri saklamanızda sonsuz yarar var. Bu arada; Hakan ve Aydan… Size de ömür boyu mutluluklar!