Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Eza veriyorsan sefa süremezsin

Pazar sabahı Ilıca-Şantiye'de oturan bir arkadaşım aradı: "Kapımın önüne çadır kuruldu, mangal yakıldı; gel de gör rezilliği!"
Gidip görmeme gerek yok, Çeşme Ilıca'da yıllardır bu manzaraları göre göre büyüdük zaten.
Cumartesi-pazar olduğunda günübirlikçiler tüplerini, mangallarını, karpuzlarını, çadırlarını kapıp sabahın köründe plaj ve çevresini işgal ederler; pazar akşamı da arkalarında bir çöp yığını bırakarak çekip giderler. 'Çekip giderlerin' yerine daha usturuplu bir laf var ama yazınca, sonra bazı sarayda büyümüşler kızıyor; "Çok küfürlü yazıyorsun, rahatsız oluyoruz" diyorlar. Şimdiiii baştan şunu söyleyeyim de, bazı saldırmaya meyilli arkadaşları sakinleştireyim: Çeşme, tabii ki sadece burada evi mülkü olanların malı değildir. Millet ister günübirlik gelir, ister saatlik...
Her insan evladının, memleketin her karış sahilinden aynı şekilde faydalanma hakkı vardır.
Buna itirazı olan yok.

ILICA SOKAKLARINDA FAŞİZM
Amaaaa... O insan evlatları, bizim gözümüz gibi baktığımız sahile, denize, temiz tutmak için belediyeden daha çok çaba gösterdiğimiz sokaklarımıza, her geldiğinde bir çöp dağı bırakıyorsa; yediği karpuzun kabuğunu atmaya üşeniyorsa, içtiği bira kutularını bahçelerimize fırlatıyor, çişini, bilmemnesini sağa sola yapıyorsa; işte o zaman bizim de onları bahçe hortumuyla kovalama hakkımız var demektir.
Gerçi bu işin çözümü için kendi imkanları dahilinde daha profesyonel yöntemler bulanlar da var!
Hafta sonları Ilıca'da bazı sokaklar trafiğe kapatılıyor ve sokak başlarına da özel güvenlikçiler konuşlandırılıp, girilmesin diye zincirler çekiliyor.
Eh bu da son derece faşizan bir yaklaşım değil mi?
Üstelik parası ve bürokratik gücü; özel güvenlik yöntemlerine yetmeyen sokak sakinlerinin suçu ne?
O sokaklara giremeyen çadırcılar bu kez onların evlerinin önüne geliyorlar çünkü.
Polise haber verildiğinde alınan cevap "Siz de özel güvenlik tutun" oluyormuş; söyleyenlerin yalancısıyım.
Bu durum, her sezon 10 binlerce insanın tatilini geçirdiği Ilıca'da giderek daha içinden çıkılmaz bir sorun halini alıyor.
Çünkü insanlar bilinçlenip edepadap sahibi olmak yerine giderek daha arsızlaşıyorlar.

SİNİRİMDEN AĞLADIM
Geçen pazar akşamüstü Ilıca Plajı'na gittiğimde yemin ederim üzüntü ve sinirden gözlerim doldu.
Dünyanın sayılı güzellikteki kumsallarından biri orası ve tatilcilerin arkalarında bıraktığı pisliği görmeliydiniz!
Öbek öbek göbek kaşıyanlar gelmiş ve gün boyu oturdukları yerden, zıkkımlandıkları her şeyin artığını, içtikleri suların petlerini, biraların, kolaların şişelerini, üzerine oturdukları kartonları, naylonları aynen serdikleri yerde bırakarak çekip gitmişler.
Bre vicdansızlar, bre insafsızlar!

KİMSENİN UMRUNDA DEĞİL
Ben bu konuda en çok belediyeye ve polise kızıyorum ama...
Hafta sonları plaj ve çevresinde sürekli zabıta dolaşmalı.
Emniyet müdürlüğü gerekirse İzmir'den sadece hafta sonları için takviye göndermeli.
Yaşadıkları coğrafyanın kıymetini bilmeyenlere, doğaya saygı göstermeyenlere tatil hakkı da verilmemeli.
Adam olsunlar, insana benzesinler, yedikleri meyvenin kabuğunu sağa sola fırlatmamayı, kedi-köpek gibi her buldukları duvar dibine işememeyi, denize hacet gidermemeyi öğrensinler; sonra gelip dinlensinler, eğlensinler.
Yeter artık!
Yıllardır aynı rezillik. Biri adam gibi çözüm bulsun bu işe!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA