Bitemedi şu Ocak ayı, bitemedi! Sanki üç aydır Ocak'tayız.
Yılbaşının üzerinden aylar geçmiş gibi; git git bitmiyor.
Ve bu tükenmek bilmez günlere; ardı ardına içimizi acıtan ölümler ekleniyor.
Ferdi Özbeğen'in haberi gelince çok ama çok üzüldüm.
Herkes için çok değerliydi ama İzmirliler için ayrı bir önemi vardı, eminim.
Çünkü bir zamanlar İzmir'de Fuar vardı; o Fuar'da Golf vardı, Kübana vardı. Ferdi Özbeğen tam bir ay boyunca, bu iki mekandan birinin kralıydı.
30 gün boyunca o masalarda yer bulunmazdı. Onun sesi, sabahın ilk saatlerine kadar susmazdı.

"NEREDEN BİLİYORSUN ONU?"
Yine Golf'teydi sanırım, bir programına gitmiştik. Benim o sırada yaşım 18-19 falan.
Ses Tiyatrosu'nda verdiği bir konserin kaseti (VHS zamanları) vardı evde. Tek bir piyanoyla, iki saatlik bir performansın kaydı.
O konserde seslendirdiği bir sanat müziği parçası vardı ki; benim gibi o yaşta bir ergeni bile mest edecek kadar iyi yorumlamıştı: 'Menekşelendi Sular'.
Nihâvend makamı. Sâdeddin Kaynak bestesi, Vecdi Bingöl'ün güftesi.
Dinleye dinleye ezberlemiştim.
Evde bağıra çağıra pek de güzel icra ettiğimi zannederek söyler dururdum.

ÖZBEĞEN RESİTALİ
İşte ailecek Golf Restoran'a Özbeğen'i dinlemeye gittiğimiz o gün, yanına gidip bu parçayı söylemesini rica etmiştim.
Önce benim 40 kiloluk tipime bir baktı ve o meşhur gülümsemesini yüzüne takındı: "Sen nereden biliyorsun o parçayı, daha çok küçük değil misin bunları dinlemek için? Başka zaman söyleyeyim olur mu, şimdi burası çok uygun değil!"
Birazcık bozulmuştum tabii ama sonradan hak verdim. O mekan için ağır bir parçaydı ve ancak o canım Ses Tiyatrosu gibi bir mekanda söylenirse anlam bulurdu.
Aaah ah, o kaseti ve o kaydı kaybettiğim için o kadar pişmanım ki. Belki birinizde vardır. Ne olur CD'ye kopyalayıp gönderin bana. Hatta sonra o CD'yi televizyon kanallarına gönderin. Teknoloji ilerledi; kayıt temizlenir ve düzenleme yeniden yapılır.
Çok özel bir konserdi o. Çatal-bıçak sessiz, göbek havasız bir Ferdi Özbeğen resitali.
Nur içinde yat güzel gülen, gönlü güzel adam.