Daha önce yazacaktım da fırsat olmadı. Başbakan'ın davetlisi olarak gittikleri yemekte Ajda Pekkan, diğer sanatçıların bulunduğu masaya selamsız sabahsız oturmuş ya hani...
Bence o olayda Bülent Ersoy'un tepkisi çok doğru."Bizden Allah'ın selamını çok gördü ucube!" demiş.
Tabii o 'ucube' pek yakışık almamış.
Herkes dönsün bir kendine baksın derler insana... Kimse kimsenin fiziksel özellikleriyle dalga geçmesin. Evet, Ajda artık ağzını oynatamıyor ve göz kapaklarını aşağı indiremiyor olabilir ama o kendini öyle güzel ve rahat hissediyor.
Tıpkı Bülent Ersoy'un Las Vegas şovlarında bile görülmeyecek abartıdaki makyaj, saç ve kostümlerle kendini mutlu hissetmesi gibi...
Neyse o konu ayrı... Ama selam konusunda Ersoy sonuna kadar haklı.
Ki bilirsiniz; benim sizin şu Diva'yla ilgili pek de parlak fikirlerim yoktur. Kendisini hoyrat ve kibirli bulurum.
İyi şarkı okuyor diye (ki o da kulaktan kulağa değişir) kendisini yüceler yücesi biri olarak görmesi; bana hem komik, hem de ayıp gelir. Ama Ajda'nın kendisine, masada bulunan Orhan Gencebay ve diğer isimlere Allah'ın selamını esirgemesi, kimsenin yüzüne bakmadan sandalyesine oturması ve bütün akşam ağzını açmaması çok ayıp.
Gel gör ki, bütün bunların sebebi sensin sayın dinleyici.
Standartınız o kadar ortalama ki; Türkiye'de pek çok ismi hiç de hak etmedikleri yere koyan, pohpohlayan, onlara kaldıramayacakları sıfatları layık gören sizsiniz.

Ve tabii bir de el etek öpmeye pek meraklı bazı meslektaşlarımız. Sonra kendilerini ciddi ciddi insan üstü varlık olarak görürler tabii. Şaşırmamak lazım.