Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Çok sıkıcı olduk

Renk çok önemli. Milattan öncesinden beri...
Tarih boyunca sadece estetik kaygılarla değil; tedavi amacıyla da renklere hep önem verilmiş. İnsanlar evlerini ona göre boyamış, giysilerinin renklerini ona göre seçmiş.
Buna hâlâ dikkat edilse keşke; renklere, bebek odalarını maviye ve pembeye boyamak dışında da gereken önem verilse.
Her şehrin bir rengi olmalı mesela. Doğru düzgün plajı olmayan Yunan adalarının fotoğraflarına bakınca neden iç çekiyoruz? Gözümüz sadece beyaz duvarları ve çivit mavisi kapıları, pencereleri görüyor da ondan.
Floransa sarısı denilen bir renk var malum...
Fotoğraftaki, Burano Adası.
O da İtalya'da...
Böyle rengarenk şehir çok dünyada. Sadece fotoğraflarını görüp insanların merak ederek ziyaret ettiği...
Bir de bizim şehirlerimize bak: Grinin binbir tonu! Üç kuruşa elimize bir kireç boya alıp sıvanın üstüne vurmak zor gelir. Çiçek desen; hepimiz antofobiğiz. (Anthophobia:
Çiçek fobisi, yani çiçek görünce iğrenme, korkma) Bir paslı tenekeyi maviye boyayıp içine bir dal sardunya ekmeye üşeniriz, aklımıza bile gelmez. Kimse 'Komşunun eviyle uyumlu bir renk seçeyim de mahallemiz güzelleşsin' demez.
Kabul edelim, her alanda geçmişimize inat; daha estetikten uzak, daha renksiz, daha tatsız bir toplum oluyoruz.
Nerede Osmanlı'nın şehir planlaması, oya gibi yalıları, cumbaları, konakları, nerede mütevazı ama bir o kadar karakteristik Safranbolu, Muğla, Karadeniz evlerinin zarafeti ve sıcaklığı... Hakikaten nerede?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA