Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Bülbül dağı bizi yine kucakladı

İnanç sahibi olup da, neye inandığını bile bilmeyenlerin nobranlığı bazen çok canımı sıkıyor.
24 Aralık akşamı, yine o sevimsiz durumun tam da içinde kaldım.
Hıristiyanlık'ın İsa'nın doğum günü saydığı ve Noel olarak kutladığı gecenin benim için başka bir yeri var.
Uzun yıllardır o gece, yani Noel ayini sırasında Selçuk'taki Bülbül Dağı'na çıkmaya çalışıyorum. Meryem Ana'ya gidiyorum yani.
O sırada orada yaşanan manevi hava beni çok etkiliyor ve açıyorum inandığım dinin kitabını ve oradan Meryem suresini okuyorum.
Sonra dualarımı ediyorum. Şükrediyorum, Allah'tan kendime ve sevdiklerime hayırlar diliyorum, rahatlıyorum, maneviyat olarak çok yükseliyorum. "Bunu bir camide de yapabilirsin" diyenler için hemen söyleyeyim; rahat olun, onu da yapıyorum.
Ama benim için din demek Allah'ın kelamı demek. Bu yüzden Müslüman'ım ama diğer dinlere de sonsuz saygı duyuyorum.
İsa'nın Allah'ın oğlu olduğuna ve 24 Aralık'ın onun doğum günü olduğuna inanmıyorum ama inananların karşısında saygıyla susuyorum.
Her yıl Hıristiyan yakınlarım ve dostlarımın Noel'ini canı gönülden kutluyorum.
Meryem Ana'ya da bir peygamber doğurduğu ve onu tek başına binbir eziyet içinde büyüttüğü, haksızlıklara uğradığı, bunlara göğüs gerdiği ve oğlunu kendi elleriyle gömmek zorunda kaldığı için her şeyden önce bir kadın olarak çok saygı duyuyor ve hürmet ediyorum.
Bülbül Dağı'na çıktığımda dileklerimi Meryem'den dilemiyorum, yine Allah'a yakarıyorum ama işte gel de bunu cahil kafalara anlat.

HOŞGÖRÜ DİNİ...
Orada çalışan bekçinin bile Meryem'in Kuran'da da kutsal olarak anıldığından haberi yok.
Ona göre bu gavur inançları saçmalıktan başka bir şey değil.
O yüzden bir gelenek olarak küçük kilise önüne dikilen mumları herkesin gözü önünde büyük bir hınç ve nefretle avuçlayıp çöpe atıyor, bunu neden yaptığını soranlara da ters ters yanıtlar veriyor.
24 Aralık akşamı Meryem Ana'da olduğumu bildiren bir tweet attığımda bazıları beni dinsizlikle ve günaha girmekle suçluyor.
O sırada Bülbül Dağı'na turist merakıyla çıkan bazı saygısızlar bağıra çağıra küfürlü konuşuyor, insanlar dua ederken ölçüsüz kahkahaları dağın zirvesinde çınlıyor.
İşte bunlar hep cehalet, hep aptallık. İslam'ın her şeyden önce hoşgörü dini olduğundan bihaber olmak.
Neye inandığını bilmeden safsatalara körü körüne bağlanmak. (Noel akşamı, Kadıköy'deki Sultan 3.
Mustafa İskele Camii'nin, elektronik panosunda, 'Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanlar'ı dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır' yazdıran zihniyeti şiddetle kınıyorum. Yanlış ve eksik tefsirin İslam dininin en büyük düşmanı olduğuna inanıyorum.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA