Şu aşk-meşk mevzularında doğuştan tecrübeyle bezenmiş olsak, kalplerimiz hiç bu kadar kırılmayacak aslında.
Mesela bazen, benim çok eskide kalan hatalarımı birebir yaptığınızı görüyor ve bunu yapanları karşıma alıp şöyle bir sarsmak istiyorum.
'Kendine gel, kalk o düştüğün yerden' demek istiyorum mesela.
Kimin ilişkisi iyi gidiyor, kiminki sallantıda, kim terk edildi, kim geri dönmeye çalışıyor...
Sosyal medya sayesinde artık kimin neler yaşadığı hemen anlaşılıyor.

DEKOLTELER ORTADA
Kimse çıkıp da açık açık 'Sevgilim ne olur bana geri dön, seni çok özledim, aşkından ciğerim çürüdü burada' demiyor tabii.
Tam tersi; hep giderli, atarlı laf sokmalar, hep ayar vermeler...
'Ben değil, yan cebim çok istiyor' hesabı. Ya da dikkat çekmek için sürekli profil fotoğrafı, 'nickname' değiştirmeler...
Karşı tarafı sinirlendirmek, kıskandırmak, olumlu ya da olumsuz bir tepki almak için göğüs dekolteleri ortaya çıkıyor, dudaklar büzülüyor.
Bir başka dikkat çekmeye çalışma yöntemi de sanki bir başkası varmış, yeni bir ilişkiye her an başlayabilirmiş gibi gizemli iletiler yazmak...

KISIR DÖNGÜ DEVAM EDİYOR
Evde bir haftadır üzerinden çıkarmadığı pijamaları, ağlamaktan şişmiş gözleriyle oturup beş dakikada bir 'acaba ne yazmış, neredeymiş' diye sayfa yeniliyor ama yazdıklarına baksan hesapta vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyor.
Gündüz 'Oh be kurtuldum, sonunda özgürüm' temalı neşeli tweet'ler, akşam olup alkole bulaşıldığında yerini mesajlı ayrılık şarkılarına bırakıyor.
Sabah uyanıp pişman olununca o mesajlar ve şarkılar silinip yerini tekrar 'hayat yalnızken daha güzel' cümlelerine bırakıyor ama artık bu kuyruğu dik tutma çabasını kimse yemiyor.
Kısırdöngü böylece devam ediyor.