Sinema dünyamızın nur topu gibi bir laneti var! Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nu canlandırmak. Amanın! Bütün oyuncular kaçıyor, 'Münevver' filmi mi cızzz, Allah yazdıysa bozsun!' Olay dehşet verici, tamam! Bütün Türkiye'yi ayağa kaldırdı! Ama burada sinemadan bahsediyoruz sayın seyirciler. Dünyanın her yerinde, bu kadar yankı uyandıran bir cinayeti sinemacılar film yapmak ister. Ve dünyanın hiçbir yerinde 'iyi' ve 'gerçek' oyuncular böyle bir projeden kaçmazlar! Alın size seri katil ve tecavüzcü Ted Bundy. 1974-78 yılları arasında Amerika'da pek çok kadına tecavüz edip öldürdü. 1986-2002 ve 2003'te üç ayrı Ted Bundy filmi çekildi. Mark Harmon, Michael Reilly Burke, Billy Campbell sırasıyla Ted Bundy'i oynadılar.

NEDEN LANETLİ?
Bir örnek daha: Ünlü yönetmen Roman Polanski'nin hamile karısı Sharon Tate'in de aralarında olduğu birçok kişiyi öldüren seri katil Charles Manson! Manson'ın filmi 2003'te 'The Manson Family' adıyla çekildi. Başrolde de Marcelo Games vardı. Hazır ayaktayken bir tane daha: Charlize Theron 2003'te gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film 'Monster'da seri katili canlandırdı. Üstelik Oscar'ı da kaptı. Hitler'in kaç kere beyaz perdede canlandırıldığını söylememe gerek var mı? Bizse, o korkunç cinayeti işleyen katilin hala yakalanamamasını geçtik, katil zanlısı Cem Garipoğlu filmde canlandırılmalı mı, canlandırılmamalı mı telaşına düştük. Oyuncularımız da, isimleri ya bu filme karışırsa paniğinde savrulur oldular. Kimse çıkıp da 'yahu bir katili canlandırmak neden lanetli bir iş olsun, ayıp olsun, günah olsun, yasak olsun anlamadım' demedi, diyemedi! Onlarınki öyle bir kaygı hali... Tam da zirvedeki Türk sinemamıza göre hareketler değil mi?