Aacayip bir kadın Sezen Aksu. Hem çok belirgin hem muamma sanki. Gün geçtikçe değişiyor gibi... Farklılaşıyor, sonunu kestiremediğimiz bir film yazıyor sanki. Çok özel bir kadın Sezen Aksu. Yazdığı sözlerle, müziğiyle, aniden köşeden çıkıp yaralarımızı saracakmış ya da bizi kahkahaya boğacakmış gibi... Duyguları bu kadar ortadayken, bizimle ruhunun en derinlerini paylaşırken, sesiyle gözyaşlarımızı silerken, 'ağlamak güzeldir' diye fısıldarken kulağımıza hem çok tanıdık hem yabancı hem de hiç ağlamayacakmış gibi... Garip... Onun istediği kadarını bilebiliyoruz gibi... Hepimizde bir Sezen parçası var. Sezen'den bir parça var. Aynı zamanda onda da hepimizden bir parça var gibi. Muhteşem bir kadın Sezen Aksu. Hiç gitmeyecekmiş gibi, hep varmış gibi... Başucumuzdaki anne gibi... Eskimeyecek dost gibi, kopamadığımız sevgilimiz gibi... Şefkatli, anlayışlı, tutkulu, hoşgörülü, farkında... Hem yüzde yüz, hem milyonda bir. Günlerdir düşünüyorum onu. Şarkılarını, hayatını, yaptığımız kısa sohbetlerdeki sözlerini, son günlerde kurduğu sükunetli cümleleri. Hastalanması yüreğimize yangın düşürdü sanki. O hep dimdik olmalı, o hep bizimle olmalı. Bir ses, bir haber bekliyoruz ondan. Nihayet "Her şey yolunda, korkulacak bir şey yok" diyor doktorlar, rahatlıyoruz. Bambaşka bir kadın Sezen Aksu... Anlatılması zor. Bambaşka işte. Onu seviyoruz, hem de çok seviyoruz. Bambaşka işte...