Sanatçı ve aydınlar mektup yazmışlar.
Hep yazıyorlar.
Zaman zaman gazetelere köşe de yazıyorlar.
Yazıyorlar yani.
Günü geldi mi, durum gerektirdi mi, birileri "Yazar mısın?" diye sorunca seve seve yazıyorlar.
OKUMUYORUM
Ama ben artık okumuyorum. İlk mektupları gözümü kırpmadan okudum. Alkışladım. Daha da çok alkışlamak isterdim.
Ama ben artık sanatçı ve aydınların, belirli gün ve haftalarda döktürdüğü satırları okumuyorum. Heyecan duymuyorum.
Çünkü birçoğuna inanmıyorum. Sadece yazıyorlar, enter'a basıyorlar, save'e basıyorlar, posta kutularına ekliyorlar ve gönderiyorlar.
YAZMAYIN ARTIK
Sanatçıların ve aydınların büyük bir kısmının gerçekten sorumluluk yüklendiğini, toplum meselelerini sırtlandığını, yaraları sarmak için yerlerinden kalktıklarını görmüyorum. Kimse kusura bakmasın. Daha kendi aralarında bile birlik olamadılar. Ortalık fokur fokur kaynarken bu ülkenin en önemli, en sevilen sanatçıları ve aydınları yan yana gelip, el ele tutuşup, ortak dilde konuşup, harekete geçip ara bulamadılar.
Yazmayın kardeşim.
Mektup falan yazmayın. Elini altına sokamadığınız taşın etrafında ara sıra tur atmayın.