Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

'Marslı'

Yooo bu bir uzay macerası değil; yaşama sevincinin, arzusunun, gram pes etmemenin, kendinden vazgeçmememin filmi 'Marslı' (The Martian).
İstinye Park'ta suları, selleri atlattıktan sonra çorba-sinema ekibi olarak (İstinye Park Masa'nın domates çorbası efsane; takıldık ki ne takıldık!) Hıncal'ım ve ablam Zeynep'le Ridley Scott'ın filmi 'Marslı'ya gittik.
Filmin başrolündeki Matt Damon'ın fanatikleri miyiz; tabii ki! Adamın boş filmi yok; hep kahraman, en kahraman ve müthiş bir oyuncu... Sırtlamış filmi götürmüş.
Hikaye ise şu şekil: Mars'a astronot olarak görev için giden ekibin üyesi 'Mark Watney', öldü sanılarak Mars'ta bırakılır ama ölmemiştir. Zekası ve yetenekleriyle Mars'ta hayatta kalır. Herhangi birisi, daha ilk günden bu uçuk durum karşısında aklını oynatacakken, 'Watney' asla yılmaz; elini artırıp Mars'ta patates bile yetiştirir. (Bkz: Genel izleyicinin kendini ezik ve gerzek hissettiği dakikalar...)
Böyle bir inat, inanç, yaşama tutunma, vazgeçememe hali olamaz. Biz daha burada başımıza gelen üç-beş küçük şeyde bile pes edip isyan bayrağı açarken, adam Mars'ta tek başına 'Durmak yok, yola devam' diyor.
Var öyle azimli, umudu tükenmeyen, çalışkan, zeki insanlar... Özetle; gidiniz, izleyiniz efendim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA