Ah ne alsak, ne alsak... Yeni yıla girerken sevdiklerimizi düşündüğümüzü nasıl belli etsek, onların yüzüne gülücük kondursak... Hediye olayından söz edecek olursak, ben düşünülmüş hediyeleri severim. Yani kişiye özel olanları... Öyle gidip kravat, parfüm, kazak alınmasını sevmem. Kadınlara alınan çamaşır makinesi, mutfak robotu, ütü gibi korkunç hediyelerden hiç söz etmiyorum, dikkatinizi çekerim. Onlar hediye değil, ihtiyaç. Neyse...

ÇİKOLATALI LIPSTICK
Duydum ki İstanbul Levent'teki Kanyon'da yılbaşı pazarı kurulmuş ve cumartesi gününe kadar devam edecekmiş. Dün sabah hemen gittim. İyi ki de gitmişim, küçük küçük bir sürü hediye aldım. Neler var bu yılbaşı pazarında? Renkli tabaklar, mumlar ve hediyeliklerle dolu Dekorazon. com'un standı var. Aklımı kaçırdığım, hammaddesi Fransa'dan gelen ve sahibi Mehmet Bey'in bizzat yaptığı müthiş çikolataların olduğu Giano var. Giano'nun flaş ürünü ise çikolatalı lipstick. Hem dudağınıza sürebilirsiniz, hem de yiyebilirsiniz.
Teraryum bitkilerle Müz, takılar ve çantalarla Lunapark, battaniyeler ve peştemallerle Bravo İstanbul, emayeci Bornn... Favorim ise; rengarenk telefon kulaklıkları, şarjları ve çanta aksesuvarları ile Happy-Nes. Sonra 1930-1980 arası dergi reklamları arşiviyle Kağıt Çocuk. Ev yapımı granolalarla Sev's. Ve ikonlarla kendi hikayenizi yarattığınız Luzdemia. Ahh hepsine bayıldım! Ama o son çikolatayı yemeyecektim tabii... Yolunuz düşerse göz atın derim.