Aşk vardı, en güzel örneği de onlardı, yani Brangelina. Üçü evlatlık olmak üzere altı çocukları, dünyanın sorunlarına karşı sergiledikleri duruşları, sosyal sorumluluktan kaçmayışları ve verdikleri mesajlarla mükemmel çiftti onlar. Aşktı onlar, yıkılmazdı onlar, ayrılmazdı onlar...
Ama işte hayat; Angelina Jolie, sürpriz bir çıkışla dünyanın en yakışıklı erkeği ve hayatının aşkına, 'uzlaşılamaz farklılıklar' başlığı altında boşanma davası açtı. Sebebi ise; Brad Pitt'in sorumsuzluğu, uyuşturucu ve alkol kullanımı sebebiyle çocuklara yansıyan sinirli halleri. Pitt, tabii ki tüm bu suçlamaları inkar ederek, "Çok üzgünüm, artık çocukların psikolojisi önemli" diyor.
Gelelim Angelina tarafına... Angelina'nın boşanma avukatı; 10 milyon doların altında serveti olan kimseyle çalışmayan, Hollywood'un en dişlisi, Boşatma Kraliçesi lakaplı Laura Wesser. Hemen avukatımızı tanıyalım: Kendisi Kim Kardashian, Stevie Wonder, Heidi Klum, Christina Aguilera ve Mariah Carey'nin boşanma avukatlığını yapmış. Britney Spears'ın, dibe vurduğu dönemde çocuklarının velayetini geri almasını sağlamış.
En son Johhny Depp'i, karısı Amber Heard'e uçuk bir tazminat ödemekten kurtarıp 7 milyon dolarcıkla ferah ferah boşatmış. Dört kaplan gücünde, hırslı, sabırlı ve işini bilen biri.
DALAI LAMA BİLE DEVREDE
Brad Pitt, şansını fazla zorlarsa yanacak gibi duruyor yani. Tabii rüya çiftin boşanma yoluna girmesi, bütün dünyadaki hayranlarını şoke etti.
Özellikle Twitter'da herkes bu konuda konuşuyor. Bir davette Pitt'in en yakın arkadaşlarından George Clooney'ye boşanma hakkında ne düşündüğü soruluyor. Haberi muhabirlerden alan Clooney, adeta şoka giriyor. Sadece Clooney mi; bir röportajda konuyu Dalai Lama'ya da soruyorlar. Olayın boyutunu hayal edin artık! Dalai Lama, bu durumun çiftin altı çocuğu için kötü olduğunu, çocukların boşanmadan sonra babadan ya da anneden yana tavır almak zorunda kalacağını vurguluyor.
Bitmedi! Ünlülerin balmumu heykellerinin sergilendiği Madam Tussauds Müzesi ise dün Brangelina çiftinin heykellerini ayırdığını açıkladı, 'Madem boşanıyorlar, biz de yan yana tutmayız gari!' diyerek. Sosyal medyanın bu olayda en sevdiği şey ise; 12 yıl önce Brad Pitt'in Angelina aşkına terk ettiği Jennifer Aniston'ın ruh halini tahmin etmek.
BRAD PITT BİLE OLSA...
New York Post, iki gün önceki kapağında, Brangelina'nın boşanmasını, Jennifer Aniston'ın kahkaha atan bir fotoğrafıyla haber yaptı. Tam kapak diyorum, yanlış anlaşılmasın.
Bu arada ünlülerin yakın kaynaklarından alınan haberler de bitmiyor. Kimse artık bu yakın kaynaklar; demediklerini bırakmıyorlar! Misal Angelina Jolie, Pitt'in son filmindeki rol arkadaşı Marion Cotillard ile yakınlaştığından şüphelenmiş ve peşlerine dedektif takmış. Sonra da ilişkilerinden emin olunca, boşanma davası açmış. Yahu Cotillard ikinci çocuğuna hamile ve mutlu bir ilişkisi var, alooo! Biraz küçük atsalar bari. Peki şimdi 308 milyon poundluk servet ve altı çocuğun velayeti ne olacak? İzleyip göreceğiz. Ha bir taraf tutulacaksa eğer, ben kadının tarafındayım. Angelina'mı üzeni, Brad Pitt bile olsa (İlk defa 'Brad Pitt bile olsa' diye başlayan çıkışım, gerçekten Pitt'le ilgili, heyy gidi dünya!) bir daha tanımam, büyük kurulurum, gıcık kaparım, filmlerini izlemem, bez bebeğini yapıp orasına burasına iğneler batırırım!
YİNE O SORU: YOKSA AŞK DİYE Bİ' ŞEY YOK MU?
Bu boşanma çenemize vurdu ama bize de iyi gelmedi sevgili okurlar. Sanki kankalarımız, anamız-babamız, pembe-mavi hayallerimiz boşanıyor. 'Brad ve Angelina'nın yeni aşkı kimler olacak, Jennifer Aniston nasıl bir tavır alacak?' konuları gündemdeyken, aşktan yaralı kalplerde bambaşka sorular dönüyor. Aşktan yana panik bir gündem söz konusu...
Dünyanın en güzel kadını ve en yakışıklı erkeği, altı çocuklu rüya çift bile bir gün ayrılma noktasına geliyorsa, aslında gerçekten aşk diye bi' şey yok mu?
BAŞARISIZLIK MI ?
İnandığımız şey sadece bir masal mı? Peki bizi ilk kim kandırdı?
Yoksa, ne kadar sürdürebildiğimiz önemli değil de, önemli olan aşkı aşk gibi yaşayabildiğin kadarı mı?
Aşk ölmüyor da biz onu diri diri mezara mı gömüyoruz? Hasta mıyız, arıza mıyız, rahat batınca yoldan çıkar mıyız?
İnsanlar ne kadar kıskanç, hain, zalim, dedikoducu ve mutsuzlar değil mi? 12 yıllık bir ilişki, niçin başarısızlıktan sayılıyor? Yaşanan onca güzel gün, verilen emekler, mutlu aile tablosu ve çocuklar; niçin ayrılınca başarısızlık sayılsın?
Niçin mutlu çiftlerin eski sevgilileri ya da eşlerinin, kenarda kıs kıs gülüp onların sonunu beklediği varsayılıyor?
Angelina Jolie bile olsan, bu adamlar kadınları üzmekten, kırmaktan, aldatmaktan niçin vazgeçemiyor? Nedir bunların derdi canım?
