Şimdi bu şaka mı? Olsa olsa eşek şakası... Şimdi bu komik mi? Yüzde 100 değil. Bence olsa olsa terbiyesizlik... Demet Akbağ'ın sunduğu sözde şaka programı 'Demet Akbağ ile Çok Aramızda'dan bahsediyorum. Esasen hiç de bahsetmek istemiyorum. İzlerken öyle sinirlendim, öyle gıcık oldum ki! Evet evet, gıcık oldum! Bunu şaka sanmalarına, bunu komik bulmalarına, karşılarındaki iki kızı küçük görmelerine...
Girişte içimi biraz döktükten sonra olayı anlatıyorum: Efendim, dediğim gibi bu bir şaka programı. Kurbanlar ise geçtiğimiz yıl eşi müzisyen Kaan Tangöze'den büyük üzüntüyle ve istemeden ayrılan çünkü aldatılan, ardından da evliliği ve çocukları için bıraktığı iş hayatına dönme çabasına giren, hayatını yeniden kurmaya çalışan Seçkin Piriler ve kankası Meral Kaplan.

APTAL YERİNE KOYMAK
Şakacı ekip, kızları bir film projesi için arıyor. Filmin türü romantik komedi, adı 'Aşkımız Bir Balondu'. Hadi bakalım tahmin edin nerede çekilecek? Tabii ki Kapadokya'da. Görüşmeye gidip filmde oynayacaklarını öğrenen Seçkin ve Meral pek seviniyor. Hatta Meral şöyle diyor: "Allah'tan ne dilersem oluyor, daha geçen gün Seçkin'le aynı filmde oynamak istemiştim."
Seçkin de uzun zaman sonra oyunculuğa döneceği için heyecanlı. Çünkü o terk edilmiş, yarı yolda kalmış, kalbi kırık, aşıkken kocasını başka bir kadınla paylaşmak durumunda kalmış bir kadın. O zamanlar konuşmuştum Seçkin'le. Bir lokma yemek yemedi aylarca... Dışarıdan bakıp insanlara damga vurmaya, sınıflandırmaya bayılıyoruz. Sarışın ve güzel kadınlara aptal demekten hoşlanıyoruz değil mi? Oysa Seçkin nasıl da hassas ve kırılgan. Gelin görün ki, burada aptal sınıfına konmak istenmiş yine.
Neyse, dönelim o berbat programa... 'Aşkımız Balondu' filmine başlayacak olan Meral ve Seçkin'e ofiste sahne provaları bile yaptırıyorlar. İki kadın aynı adama aşık; kavga ediyorlar. (Seçkin-Kaan-Kıvılcım misali...) Yani şaka yaparken kıza layık buldukları rol de hayatında başına gelene benziyor. Nasıl zalimce bir dalga geçmedir bu... Nasıl kötücül... Efendim sonra kızlara basın tanıtımı olacağını söylüyorlar. Hani, 'Film çekimleri başlıyor, oyuncular da Seçkin ve Meral' gibi... Kızlar elbiseler, topuklular, kırmızı rujlar, makyajlar ve kamyonlar dolusu heyecanla tanıtıma gidiyor. Basın mensuplarının sorularını yanıtlıyor, ardından yapımcının teknesine geçiyorlar.
Teknede yapım ekibi ile otururlarken, mafya tabir edilen adamlar tekneyi basıyor. 'Yapımcı Uygar Bey'in bize borcu var, film milm çekemez! Önce borcunu ödesin' diyerek kızları rehin alıyor, kamaraya kapatıyorlar.

YANAĞINDAN MAKAS ALIYOR
Sonra kamaradan çıkarıyorlar, kızlar korku içinde tabii... O sırada SWAT geliyor; ateşler açılıyor, kızlar çığlık kıyamet, film derken canlarından olacaklar. Hiç komik değil! Ardından Demet Akbağ çıkageliyor, ekip alkışlıyor, şaka canım şakaaaa! Demet Akbağ, Seçkin ve Meral'in yanağından makas alıyor falan. Kızlar inanamıyor.
Biz ekran başındakiler de bunu şaka olarak görenlere inanamıyoruz. Yahu bunun neresi şaka! Bu ayıbın dik alası. Seçkin'le Meral'in yerinde olsam ve Demet Akbağ benden makas almaya kalksa, büyük yürürdüm üstüne, olay çıkarırdım. Yine iyi kızlarmış. Ki Demet Akbağ'ı ne kadar severim, ne kadar sayarım, onun yeri bambaşkadır. Ama kusura bakmasın, böyle şakalara devam ederse izleyici ondan soğur.
Çünkü karşındaki kişiyi hor gördüğünde, küçümsediğinde, onunla dalga geçtiğinde, gururunu kırdığında, en hassas yerinden yakalayıp maymun etmeye çalıştığında bunun adı şaka olmuyor. Kimse karşıma yurt dışında yapılan şaka programlarından örnekle gelmesin, orada kişilerle dalga geçmek yok, müthiş zeki ve yaratıcı şakalar var.
Benim gönlümdeki kıymetli sanatçı Demet Akbağ'ın da bu programa ihtiyacı yok.