Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

'Recep ivedik 3'ün galası pazar yeri gibiydi

Aslında galayı tanımlamak için 'berbat' sıfatı uygun düşüyor ama söz konusu film 'Recep İvedik 3' olunca, gala bile komedi şölenine dönüşüyor. Hani Recep İvedik için "O bir halk kahramanı" deniyor ya... Hakikaten doğru! Recep'in galası da tam halk işiydi. Lütfi Kırdar'a girmek için Halk Ekmek kuyruğunda bekler gibi uzun süre dışarıda kaldık. Neden yaklaşık 5 bini aşkın davetli, içeriye o küçük kapıdan sokulmaya çalışıldı anlamış değilim. Şahan Gökbakar ve onu takip eden gazeteci ordusu gelince kapı önünde öyle bir izdiham oluştu ki, görevliler davetlileri dışarı doğru itmeye başladı. Hani polislerin göstericilerle burun buruna geldiği, kitleyi kalkanlarla itmeye başladıkları an vardır ya... İşte bunun bir benzeri de dün gece yaşandı.

TEKEL GÖSTERİCİLERİ GİBİYDİK
Bir ara kendimi Tekel işçilerinin gösterisinde gibi hissettim. Hatta gaz sıkmalarından korkup, inançlı davetli kitlesini haklı davalarıyla baş başa bırakıp olay yerinden sıvıştım. İçeri girmeyi başardığımda ise ortalık pazar yeri gibiydi... Davetliler, yiyecek ve içeceklerin yer aldığı masaları çekirge ordusu gibi talan ediyordu. Sınırlı sayıdaki patlamış mısırları kapanlar, teknoloji mağazası açılışındaki plazma tv'leri sırtlayan çocuklar gibi şendi... Yanlış anlaşılmasın; derdim aşağılamak falan değil ama 'galadaki kitle kimdi' gerçekten merak ediyorum. Basın ve sanat camiasından kimse yoktu çünkü. Salondaki en ünlü isimler Çoşkun Sabah, Ece Erken ve Ozan Orhon'du. Her neyse, kalabalıktan kurtulmak için kendimi salona atmak istedim ama ne mümkün. Filmin başlamasına 20 dakika kalmıştı, kimse içeri alınmıyordu... Kızgın kalabalık, kale kapısına yüklenir gibiydi. İhtiyaçları olan tek şey bir koçbaşıydı. Neyse ki o da ufukta gözüktü. Şahan Gökbakar ve gazeteci ordusu kalabalığı yararak ilerliyorlardı. Ben de sol şeritte ambulans takip eder gibi Şahan'ın arkasına takılıp içeri girebildim. İçerisi de mahşer yeri gibi kalabalıktı. Davetlilerin bazıları filmi ayakta izledi. Gelelim galanın en bomba olayına... Sinemada cep telefonu açmak yasaktır tamam ama cep telefonunun ışığının gözüktüğü bölgeye görevlilerin hücum etmesine anlam veremedim. Beş-altı kişi salonun ortasında dolaşıp cep telefonu açık olanlara "Kapat o telefonu" diye bağırıyordu. Abartmıyorum, bağırıyorlardı ve bu olay filmin sonuna kadar devam etti. Herhalde filmin kamera ya da cep telefonuyla çekilip korsan DVD'cilerin eline düşmesinden korkuyorlardı ama görevlilerin bağırışları sinema zevkimin içine etti!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA