Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

İsrail saldırırken Göksel'i düşünmek...

Twitter alemine 'tavşankardeş' rumuzuyla hızlı bir giriş yapan Ertuğrul Özkök de bu sanal fenomenin kurbanı oldu... Dün İsrailli askerlerin, Gazze'ye yardım götüren gemiye uluslararası sularda baskın düzenlediği ve dokuzu Türk, 10 kişinin öldüğü haberi gündeme bomba gibi düştüğü anlarda; tavşankardeş, twitter sayfasına "Şu an Tempo dergisine bakıyorum. Göksel'in fotoğrafları harika" diye yazdı ve ortalık karıştı. Birçok twitter kullanıcısı, 'tavşankardeş'i "Senin gündemin Göksel'in fotoğrafları mı?" benzeri mesajlarla eleştirdi. Ancak tavşankardeş geri adım atmadı, hatta "Ben ezber bozmaya geldim demedim mi? Niye kızıyorsunuz?" diye yazarak yangına körükle gitti. Tepkiler daha da artınca da; "twitter'da ikinci dersimi de aldım. Bir insan aynı anda acı çekerek başka hiçbir iş yapamaz. Tamam" diye yazdı. Bir insan aynı anda acı çekerek başka hiçbir iş yapamaz mı? Evet, yapar ve yapmak zorunda. Daha doğrusu tüm acılara rağmen hayat bir şekilde devam etmeli... Ancak ülke böyle acı dolu haberlerle çalkalandığı bir günde, Türkiye'nin en etkili gazetecilerinden biri olan Özkök'ün, Göksel'in fotoğraflarına odaklanmasının garip kaçtığı kesin. Zaten o da bu konuda özeleştirisini yaptı.

LİNÇ KÜLTÜRÜ DEVREDE
Tabii 'tavşankardeş'in twitter'daki dünkü ilk mesajının da "İsrail bu kafayla giderse dünyada bir tek dostu kalmayacak. Böyle insanlık dışı bir şey nasıl yapılır" olduğunu da hatırlatalım. Yani, ezber bozmadan önce yaşanan acıya duyarlıydı. Peki, ben bir popüler kültür ve magazin yazarı olarak ne yazacaktım? Herkes gibi ben de öfkeliydim, lanet okuyordum bu vahşete ve bir yandan da ne yazacağımı düşünüyordum. Elimde önceki günden kalan Serdar Ortaç'ın paralel evrende tornacı olma olasılığını ve sürekli 4-5 yabancı uyruklu kadınla birlikte dolaşmasını ti'ye alan bir yazı vardı ama şu anki gündeme hiç uygun değildi. Özkök'ün Göksel'in fotoğraflarıyla ilgilenmesi gibi bir şeydi ve yayınlamaktan vazgeçtim. Bu yazıyı yazarken bir yandan da twitter'daki yorumları okuyorum... İsrail'e karşı herhalde ulusça en büyük öfke patlamasını yaşıyoruz. Hitler'in Yahudi soykırımını haklı bulanlar bile var. Hatta biri "Taksim'e Hitler'in heykelini dikelim" diyor. Binlerce insan, İsrail Konsolosluğu'nun önünde toplanmış, lanet okuyor. twitter'da şu anda bir yazar, sadece İsrailli olduğu için dükkanı basılan bir adamdan bahsediyor. Az önce ajanslara Trakya Bisiklet Turu'nda İsrailli bisikletçilere saldırıldığı haberi düştü. Üstelik saldıran kişi bir avukat! Evet, yavaş yavaş linç duygusu damarlarımıza işlemek üzere, inşallah bu yazı basıldığında daha da kötü olaylar yaşanmaz. Aslına bakarsanız Göksel fotoğraflarına bakmak da, linç duygusuna kapılıp yaşananlarla hiçbir alakası olmayan bir İsrailli bisikletçiye saldırmak da insan doğasına dair eylemler. Ama aynı insan doğasında sağduyu da mevcut. Evet, İsrail devleti imza attığı bu son vahşetle bir terör örgütü olduğunu tamamen kanıtlamış oldu. En mülayim, en sessiz bir insan bile şu anda kolaylıkla çığırından çıkabilir ama ilk yapmamız gereken sağduyulu ve sakin olmak.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA